63
Kesit VII
Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük? Bu dava
hor, bu dava öksüz, bu dava büyük!....
Bu kesitte fikir ve dava karşı karşıya getirilerek,
sıralama tamamlanmıştır. Davanın içeriği de açıkça
verilmeden, kullanılan öğelerin bağlamından, bir
çıkarıma izin verilmiştir. Böylece okura özellikle
şiirin hedeflediği okura, şiirle bütünleşme, var olma
şansı tanınmıştır.
MustafaDurak, bukesit içinşöylebireleştirigetiriyor:
“N. Fazıl karşımıza uzlaşmaz iki kavramla çıkar:
milliyetçilik / mukaddesatçılık. Bir yandan Tanrıya
bağlı ama sırtında da Türk tarihi var, İslam tarihi
değil. Dinsel dava ile ulusal dava, mantıksal olarak
çelişiktir. Bu burkuntuyu M. Akif yaşadı ve seçimini
yaptı. Yine aynı açmazı şiirleştirmenin anlamı,
siyasal sömürü değilse kavram kargaşasıdır.”
64
Sakarya’nın birinci tekil iyelik ekiyle verilişi başka
bir yakınlığı olan gençlikle ele alınınca N. Fazıl’ın
okuru ile kurduğu sıcak ilgi, yakınlık ortaya çıkar.
‘Eyvah eyvah’ ikilemesine Durak, eleştirel bir bakışla
yaklaşıyor: “Bu dava desteğinde ‘
hor, öksüz, büyük’
sıralaması ‘
hadi ne duruyorsun
’a getiriyor. “Bu dava”
yinelemeleri de ruhsal bir takınak, düşünce havası
yaratıyor. Başkaca kafaya yerleştiriyor. Kaldı ki,
“
eyvah, eyvah
” ile kışkırtma pekişiyor. Zayıf insanları
kullanmada görülen kızıştırma yöntemi belirginlik
kazanıyor.”
65
64
Mustafa Durak; a.g.y., s. 4.
65
Mustafa Durak; a.g.y., s. 4-5.