66
getirecek. “Aş”tan bireye bir lokma düşmesi tek’ten
ortaklığa geçişi aktarıyor.
Sakarya / ben
’in
anne, vatan ve arkadaş
’tan ayrı düş-
mesi mukaddes yükle birleşince Osmanlı İmpara-
torluğu’nun parçalanmasını düşündürüyor.
Arka-
daş,
benzerlerini, birlikte olmayı önerime getirirken,
anne /vatan
ikilisi dönülmesi zorunlu iki kavram ola-
rak yer alıyor. Demek şairde İslam birliğine dönmek
hem de Türk’ün egemenliğinde, yeniden bir araya
gelmek için özlem değil, aynı zamanda eninde so-
nunda gerçekleşeceği umulan bir inançtır.
Hemen arkasından gelen iki dize eski günlere özle-
mi dile getirirken belirtilen inancı küllendiriyor.
Kesit X
Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân Kehkeşan-
lara kaçmış eski güneşleri an!
Birinci bölümde yılmaz bir gayeci olan şair, bu di-
zelerde Sakarya’yı / gençliği eskiye dövündürüyor.
Oysa dövünen; güçsüz kalmış, elindekini yitirmiş
olan değil midir? Eski güneşlerle anlatmak istediği
Türk tarihinin parlak sayfalarıdır.
Kesit XI
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu; Hani ardına çil
çil kubbeler serpen ordu? Nerede kardeşlerin, cömert
Nil, yeşil Tuna; Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurdu-
na?
Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
