Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 74

72
N. Fazıl’ın imgelem gücü, öğeleri karşıtlıkların aşırı
uçların- dan seçmesinden kaynaklanıyor. Bir dağı
bir kıl ile kaldırır. Bu dağın masal dünyasına ait
oluşu, her ne kadar o kendini “belki”nin sigortasına
alsa da başka bir olanaksızlık olarak belirir. Böyle-
ce nesnel ile düşgücü ürününün birbirine nasıl ka-
rıştırıldığını görürüz. Bunun sonucu olarak da akla
güvenmez. Akıl, insanları kimin dirilteceğine yanıt
vermekte, bulmakta yetersizdir. Sorunun ifrit olma-
sı sorununa gelince, ilginç bir durum çıkar ortaya.
Zira inanmış biri için sorunun yanıtı kolaydır, inan-
mamış biri için de. Sorunun korkunçluğu ancak ve
ancak inanmak ile inanmamak arasında bocalayan
biri için söz konusudur.
72
Bu dizeler için Çetin’in yaklaşımı, metindeki anlam-
dan çok, yorumcunun metni alımlamasındaki ay-
rıntılardır. “Maddeci bir hayatın manacı bir hayatı
bastırması, sadece dünyayı esas alanların, hem dün-
ya hem ahireti esas alanlar üzerinde baskı kurması
meselesi. Sadece dünyaya, maddeye, tensel hazlara,
biyolojik gereksinmelerine bağımlı bir hayat süren-
leri, Allah ve ahiret inancı olmayanları “hayat süren
leşler” olarak tanımlıyor ve bunların hayatlarını da
hayat olarak görmüyor. Bunların ebediyyen dirile-
meyeceklerini belirtiyor. Bu ebediyyen dirilememek
iki biçimde anlaşılabilir. İslam hakikatinden uzak
oluşları ve cehennemde sonsuza dek kalacak olma-
ları. Necip Fazıl, şanlı tarih ile sefil hâl arasında gi-
dip gelerek değerlendirmeler, mukayeseler yaparak
yeni Oğuz nesline yeniden diriliş çağrısı yapıyor.”
73
72
Mustafa Durak; a.g.y., s.8.
73
Nurullah Çetin; a.g.y., s. 99-100.
1...,64,65,66,67,68,69,70,71,72,73 75,76,77,78,79,80,81,82,83,84,...164
Powered by FlippingBook