59
güç tarafından kutsanmıştır
.
Kesit V
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne; Kurşundan
bir yük binmiş, köpükten gövdesine; Çatlıyor, yırtınıyor
yokuşu sökmek için.
Su ile Sakarya’nın ayrımı açık olarak gerçekleşti.
“Ben” öbür
insanlara benzemez, onlar gibi işin kolayına gitmez,
“kıvrım kıvrım” akmaz. Sakarya da diğer sulara ben-
zemez. Ve böylece cinslerinden ayrılan iki varlığın
aralarında bir bağ, bir özdeşlik kurulur. Ancak bu
kesitte Sakarya nehir olmaktan da çıkmıştır. Buraya
kadarki benzetme öğelerinden “ben”, benzetmek-
ten çıkıp Sakarya oldu: Ben-Sakarya. Böylece mad-
de olarak insan-su bileşimi imgelemin öznesi oldu.
(
yokuş çıkmak, köpük gövde, çatlıyor, yırtınıyor).
Sakarya, yükü kendisi üstlenmemiştir. Sakarya nes-
nedir, başkaca yönlendirilendir.
Yük
ün etkin oluşu
ise anlamı açmazlandırmaktadır. Bunu, önceki di-
zelere bağlı olarak “bindirilmiş” biçiminde okumak
gerekir. Hece tutturmak kaygısından bir budama,
eksilti söz konusudur. Yük ona yüklenmiştir. Durak,
burada şiir kişisini ele almaktadır: “O da zaten zo-
run adamı, yokuşu çıkma tersliği yetmiyormuş gibi
kurşundan yükü de üstlenmiştir. Burada, itaatkâr-
lık, isyancı olmama, kabullenicilik, benimsemediği
küçük, kirli öğelerin durumuna düşürmez mi onu?
Onların kolaycılığı ile sırt sırta gelmez mi? Zira
yüke itiraz etmeden, tüm gücüyle zorlanır: “çatlıyor,