73
Sakarya, saf çocuğu, mâsum Anadolu’nun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
Çift oluğun nitelikleri, yukarıdaki dizelerde geniş-
letilmiştir:
.... hayat süren leş
(ölü) / (semiz, diri) (cin fikirli) /
saf
çocuk
(İstanbul) /
Anadolu
Başkalarıyla konuştuktan sonra yeniden Sakarya’ya
dönülmüş ve öteden beri verilen akış, yol ile belirli-
lik kazanmıştır.
Şair; taşra-İstanbul, zengin-yoksul, inançlı-inançsız
ayrımında eğretilme yoluyla Türk gençliği kimliğini
kazandırdığı Sakarya’yla kendisini özdeşleştiriyor.
‘Allah yolunun divanesi’ tamlamasında ‘divane’yi
kinayeli kullanmıştır.
(Divane: 1. Deli, kaçık, budala,
2. Bir şeye çok düşkün olan.)
Kesit XVI
Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız; Rengimize
baksınlar, kandan ve çamurdanız!
Şair, hamur sözcüğünü
öz
anlamında kullanırken,
yazarın akla karşı tutumu önceki dizelerde de gö-
rüldüğü gibi bunun gözyaşı ile verilmesi aşırı duy-
gusallığı akla getirmektedir. Bu özün oluşumu ko-
nusunda, Kur’an’daki bir âyete telmihte bulunur. Bu
da belirli kesitten okurla perçinlenmeyi sağlar. Bir
de kan ve çamur, verilen kahramanlık savaşları, öz-
veriler ve ezilmişlik, horlanmışlığı dile getirir. Böy-
lece N. Fazıl’ın kahramanlığı Sakarya ile eş tutulur.