50
Batı müziğini kullanması, okur avcılığı değilse bir
çelişkidir.
Anlatılan Özne:
Bir nehir: Sakarya
→
yüzey yapının anlam öğesi
Türk gençliği: Sakarya
→
derin yapının anlam öğesi
Sakarya, eğretileme yoluyla Türk milletinin,
Türk gençliğinin yerini tutmaktadır. “Sakarya;
geçmişindeki şanlar, zaferler, ermişlikler ve
hâlindeki “
paryalık”
ile çıldırtıcı tezatlar trajedisinin
yükünü cılız gövdesi üzerinde taşıması dolayısıyla
Anadolu’dur ve Türk milletidir.”
46
biçimindeki
değerlendirme de Sakarya imgesinin açılımını verir.
Anlatıcı:
‘Çile’
içerisinde söylem açısından farklı bir
yeri olan metnin anlatıcısı şairin kendisidir, yani
şiir kişisi Necip Fazıl Kısakürek’tir. Şiir kişisi ile
şairi özdeşleştirmek müm kündür. Şairin poetikası
ve yaşamı incelendiğinde şiirin kişisinin şairin
kendisi olduğu görülecektir.
47
Ancak, Necip Fazıl’ın
şiirindeki ‘
ben
’ kavramının doğrudan şairle ilgili
olamayacağına dair görüşler de vardır: “Şairin
özel duygusu bütün insanları ilgilendiren ‘
ben
’in
dramını anlatmak için bir vesile olmasa, büyük
şiir doğamaz.”
48
biçimindeki görüş, şiir kişisinin
46 Ahmet Kabaklı;
Sultan’üş Şuarâ / Necip Fazıl Kısakürek
, Türk Edebiyatı
Vakfı Yayınları, İstanbul 1995, s. 327.
47 Necip Fazıl’ın mistik poetikasını, Necip Fazıl’ın, “Poetika” “Toplum”
bölümünde yer alan sonuçlandırıcı ve bütün “Poetika”nın ana ilkelerini
özetleyici iki saptamasıyla (şiir ve şair üstüne) özetleyebiliriz:
a.
Şiir üstüne: “Şiir, türlü tecelli yoluyla Allah’tan gelir ve bütün bu perdeleri
devirerek Allah’a yol açmaya doğru gider.”
b.
Şair üstüne: “Şair odur ki, renk, çizgi, ses, ahenk, hacim, pırıltı, ışık, buud,
hareket, eda, mânâ, her tecelliyi şiir, şiiri de Allah için bilir.” Mehmet Rifat,
Gösterge Eleştirisi
, Tavanarası Yayıncılık, İstanbul 2002, s.59.
48 Sezai Karakoç;
Necip Fazıl’ın Şiiri
, Diriliş, S. 16, Ocak 1971.