75
Havuz ve ayrılıkla bir nehire, bir simgelenene geçiş
vardır. Sakarya ve ben’e dur(m)ak, dinlenme olma-
dığına göre aşırı bir etkinlik, canlılık, devini içinde-
dir her ikisi de.
Kesit XIX
Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya; Yüzüstü çok
süründün, ayağa kalk Sakarya ...
‘Yüzüstü’ sözcüğü gereksiz bir kullanımdır. Sözcü-
ğün, ölçü tamamlama dışında işlevsiz kullanıldığı
söylenebilir.
“Son Peygamber Kılavuz”
sözcesinde ilk harfler büyük
yazıldığı hâlde, yinelenen “onun” da ilk harf küçük-
tür. Niye? (1969, 1985 ve 1991 baskılarında) Sonra “o”
ile anlatılmak istenen Peygamber mi Tanrı mı? Ve
yine inanmış-ezilenleri silkeleyen, canlılığa çağıran
yüksek perdeden, uyarıcı bir emir tümcesiyle son
buluşu, kurulmuş bir robota son emir gibi.”
75
‘ayağa
kalk Sakarya’
biçimindeki bir söyleyiş Necip Fazıl’ın
şiir estetiğine oldukça uzaktır. Mustafa Durak’ın
bu dikkatine karşılık Ali İhsan Kolcu’nun çıkarımı
daha çok savunuya yöneliktir. “Cemiyetin, milletin
ve daha geniş plânda İslamın dirilişinin haykırıldığı
bu son vasıta beytinde bile şair ‘sihirli kemancılık’
peşindedir. Telkin, ruhun derinliklerine nüfûz eden,
orada uzun süre -belki hiç çıkmamacasına- kalan
bir duygu huzmesidir. Tebliğ ise an’ın tesirini ihtiva
eder. Nüfuzu kısa sürelidir.”
76
75
Mustafa Durak; a.g.y.,s.9.
76 Ali İhsan Kolcu; a.g.y., s. 9-10.