48
çıkan tarafı içerik ve ruh olarak dönüp dolaşıp aşk
kapısına çıkmış olması en belirgin vasfı olsa gerek-
tir. Rasim Özdenören’den Ramazan Kaplan’a kadar
birçok edebiyatçı onun bu yönünü öne çıkarırlar.
Hatta Rasim Özdenören daha bir kesin konuşur..
“Bu iki kitapta yer alan şiirler toplamına ben bir ad veri-
yorum: Aşkın Kitabı”.
(Rasim Özdenören, Y
edi İklim
,
Haziran-1992)
“Hangi anlamda anlarsak anlayalım aşk,
Tenha Sözler’deki şiirlerin odak noktasıdır ve her tür-
lü oluş ve dış realite aşkın penceresinden görülür.” B
u
belirlemeyle giriyor Akif İnan şiiriyle ilgili görüşle-
rini anlatmaya Ramazan Kaplan ve sözlerini şöyle
sürdürüyor: “
Bu şiirlerde aklı, ruhu sorgulayan, eşya
ve ruh ikilemini yaşayan çağın olumsuzluklarına yenik
düşmüş insanı daha onurlu bir geleceğe çağıran bir ses
vardır. Bu açıdan da bu Tenha Sözler aydınlık bir gelece-
ğin muştusunu veren cesur, güvenli, inançlı bir ruh hâ-
linin ürünüdür. Hayal gücündeki renklilik ve çeşitliliği
yer yer konuşma dilinin imkânlarıyla besleyerek anlamı
güçlendirmesi, Tenha Sözler’in değerini artıran başka
yöndür.”
(Ramazan Kaplan,
Yedi İklim
, Eylül 1992)
Aydınlık bir geleceğin muştusunu şiire okuyucuyu
harekete geçirecek denli yansıtabilmek ancak şiirde
büyük rüyalar görmekle mümkündür. Şiir tasavvur
ve tahayyülle değil rüya görmekle yazılır. Akif İnan
işte bunu öğretti kendinden sonra gelecek şairlere.
Marşlara katılıp söylenen şiirleri kimbilir belki de
bu rüyanın hayra yorulmuş şeklidir. Akif İnan’ın
rüyası birçoğunun haritaları kana bulanmış bütün
müslüman coğrafyaların rüyasıdır. Bu rüyaların
en hazini ‘
Mescid-i Aksa’ ş
iirinde anlattığı rüyadır:
“Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde/ Bir çocuk gibiydi ve