58
alnıma çizdiği çizgi/ kocalttı başımı
bir ehram gibi.”
10
Gelip geçen zaman karşısında onu durdurmak için
şiir yazmaktan başka çare de yoktur.
Başı sonu belirsiz bir akıştır ki yuvarlanır dururuz
yataklarında. Ne yaşanacak ömrümüzü bekler ne
de uyunacak uykumuzu. Herkesten ve her şeyden
çok işi vardır. İnsan uyurken o uyumaz, insan öldü-
ğünde o musalla taşından geri döner. Bu yüzden za-
man bize verdikleri itibariyle zannettiğimizden de
daha kısadır.
‘Ey Beyaz Ela’
şiirinde zaman ayarını
bu gerçeğe uygun düşecek biçimde yapmıştır Akif
İnan. Zamanın arkasından şöyle söyler:
“Bir gecelik
uyku gibidir zaman/ yıllarca sürse de ayrılığımız.”
Ya da
geçim derdi ile bir kara ekmeğin peşinde koşarken
eteğine basıp düşen kadın misali çaresiz ve yaralı:
“Zamanımı çalan bir kara ekmek/ durur yüreğimde bir
kurşun gibi”
11
Bir yetişmek coşkusudur şairdeki. Ya
da yetişememe kaygısının heyecana dönük yüzü.
Yaklaştıkça tükenen zaman. Üzerimizdeki görevini
hakkıyla yerine getiren zamanın işi bittikten sonra
bir bilinmeze doğru çekip gitmesi ya da. O kişi bek-
lenilendir ve bütün vakitler son saniyesine kadar
ona harcanmıştır:
“Bütün vakitlerim sana ayarlı/ İste
hesabını rüyalarımın.”
11
Zamanın önüne geçip onu
aşma arzusu kimi zaman bir bağlanma esrikliğiyle
kimi zaman ise ilahi bir boyuta doğru uzayıp giden
aşkla doruk noktaya ulaşıyor.
Çağla bitmeyen bir sorunu vardır şairin ve bu kav-
gayı laf getirip götürerek zaman tahrik etmektedir.
10 M. Akif İnan; Adsız G
azel
- Hicret, Esra Sanat Yayınları, s.14.
11 M. Akif İnan; Hicret, Esra Sanat Yayınları, s.6, 17, 34.