37
bulunur. Amaçlarının İslami propaganda olma-
dığını, şiiri böyle bir şey için kullanmayacaklarını,
şiirlerinde görülen İslami duyarlılığın ise zorlama
olmaksızın kendi İslami bakış açılarına paralel ola-
rak içtenlikle oluştuğunu her fırsatta söylemekten
çekinmez.:
“Hiç birimiz İslami düşünüşün yayılmasına
(propaganda biçiminde) vasıta saymamışız şiirimizi. Yani
öyle karşıtlarımızda görüldüğü gibi bir slogancılık, çı-
ğırtkanlık âleti olarak görmedik sanatı. Sadece dünya gö-
rüşümüzün şiiridir yazdıklarımız. Başkasını yapamayız,
yazamayız. Yazılsa da sun’i olur açıkçası. Şiirimiz, inan-
cımızın, onun estetiğinin yansımasıdır, uzantısıdır.”
3
AKİF İNAN ŞİİRİNİN GÖRÜNEN VE
GÖRÜNMEYEN KAYNAKLARI
Öncelikle bir şairin en yakın kaynağının kendi ka-
rakteri ve mizacı olduğunu söyleyerek konuya gire-
lim. Şiire uygun bir mizaç gelişmemişse bir insanın
dışarıdan devşirdiği ya da kucağına kadar gelen
şiirsel imkânların şairliğine ciddi bir katkısı olma-
yacaktır. Akif İnan bu mizaca sahiptir bir kere. Aile
yapısı itibariyle muhafazakâr ve şiire uzak olmayan
bir iklimde çocukluğunu yaşamıştır. Dışarıya kapa-
lı bir şehir olan Urfa’nın içerisinde barındırdıkla-
rı ve dışa kapalı özelliğiyle sadece insan için değil
şiir için de gidecek bir yeri olmayan bir konumda
bulunması Akif İnan’ın şairliğinde uyarıcı etki yap-
mış ya da içinde uyuyan şiiri uyandırmış olmalıdır.
Okuyucunun gördüğü ile şairin yaşadığı ve bildiği
aynı değildir elbette. Şiirini hangi kaynaklarla bes-
3 Akif İnan;
Çeşitlemeler: Şiirimizle İlgili Bir Açıklama
,
Mavera, Ağustos 1979,
s.
33.