Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 103

101
‘Roman toprağa bağlı keyfiyetiyle ihtimaller âlemi boyunca
ya tasavvufî bir icat, yahut muhaller dünyasında maveraî
bir hayal veya olmuş ve olabilirlerin nakline mahsus, fakat
hepsin de harekiyet ve seyyaliyet ve teessüriyet değerlerini
şart koşucu bir vasıtadır. Romanın roman olabilmesi için
bu üç kıymetin mutlaka posa vak’a tasavvurlarından
arındırılması ve maddeyi geride bırakıcı bir ruh seviyesine
yükseltilmesi gerekir.’
91
Necip Fazıl, olayları doğuran
sebepler manalar olduğu için, eserindeki hareket
noktasının tamamen ruhî olduğunu belirtmektedir.
Kafa Kâğıdı
’nda
vak’aya göre ruh değil, ruha göre
vak’a söz konusudur. Bunu ilk olarak Fransız Marcel
Proust,
Kayıp Zamanı Ararken
adlı eser dizisinde
denemiştir.
Yazar, Türk romanını, Batı romanının en sefil örnek-
leriyle eş seviyede görmekle, bu yüzden de bir Türk
romanı olmadığı inancını taşımaktadır. Bu hükmün,
romanımız açısından oldukça ağır bir hüküm oldu-
ğunu, her şeye rağmen iyi örneklerin bulunduğunu,
bu görüşe katılmadığımızı belirtmek durumunda-
yız.
Necip Fazıl, bir ruhî hareket romanı yazmak istedi-
ği için, eserine isim verirken nüfus cüzdanı yerine
daha geniş bir mana ifade eden
Kafa Kâğıdı
’nı
ter-
cih etmiştir. Roman üzerine bu düşünceleri gözden
geçirdiğimiz zaman, kendi düşüncelerini
Kafa Kâ-
ğıdı’
nda
uygulayabildiğini söyleyebiliriz. Ancak bu
bile eseri roman olarak görebilmemizi sağlamaya
yeterli bir sebep teşkil etmez.
91
Nazım Hikmet Polat
, a.g.y.
1...,93,94,95,96,97,98,99,100,101,102 104,105,106,107,108,109,110,111,112,113,...164
Powered by FlippingBook