62
Şiiri hep harekete, kurtuluşa, eyleme çağrı olmuştur.
Onun şiirini okuyan birinin hareketsiz kalması, ye-
rinde oturması zordur. Çünkü ritmi, ahengi ve dev-
rimci devinimi insanın bedenini ruhunun ardı sıra
sürükleyici niteliktedir. Üstad Sezai Karakoç’un di-
riliş muştusuna göz kırpar:
“Her eylem yeniden diriltir
beni”
Eylemsiz insan ölüdür ona göre, kanı çekilmiş-
tir. Çağı gerçek sınırlarına çekmenin mücadelesini
yapar. Bu anlayışıyla da Karakoç’a selam gönderir.
Zira Karakoç da “Şair çağdaş olmaz” der.
Çağa teslim olmak, çağı bütün kiri pasıyla onayla-
maktır. Çağı ait olduğumuz hakikate çağırmaktır
en doğrusu. Bunun da içe dönük mücadelesini verir
Akif İnan: “
Çağı kurtarmanın bir eylemidir/ Çağ dışı gö-
rülen ilgimiz bizim”
dizelerinde ‘çağdışı’ kalmayı bir
direnişsel tutum olarak nitelendirir. Mücadelesinin
asli unsurları azim, kararlılık ve sabırdır. Zulmün
bile bitmesi için makul bir bekleyişe ihtiyacı vardır.
İntikam değil metanet ve sabırdır muhtaç olduğu-
muz. Hep buna işaret eder:
“Yoluna dikenler döken
ellerin /Gün gelir görülür hep kuruduğu.”
Lehep su-
resine atıf vardır bu dizelerde. Zaman mazlumun
tıkanmış yollarını açar. Konferans ve sohbetlerinde,
değerlerin ve güzelliklerin yok edilmesine, ailenin
ve inanmış insan birlikteliklerinin çözülüşlerine,
insan idrak ve bilincinin tutsak edilişine karşı du-
yarlık sahiplerini mücadeleye çağırırdı. Adaletsizlik
ve sömürü karşısında sadece ulusal düzeyde değil,
tüm dünya ölçeğinde hareket etmek gerektiğini her
fırsatta vurgulamış ve bu hassasiyetini kuruculuğu-
nu ve başkanlığını yaptığı memur sendikasıyla da
