Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 67

65
lem ve aksiyon gerektiren hallerde edebî duruşunu
bozması elbette düşünülemez. Sendikal mücadeleye
bakışı da bütüncül evrensel mücadelenin sadece bir
parçasından ibarettir. Bu yüzden o eylem adına yü-
rürken de koşarken de bir sınıf, bir grup ya da parti
adına değil gökkubbe altın da yaşayan yerküre üze-
rinde var olan bütün insanlar hatta canlılar adına bir
varoluş hamlesinin lokomotifi olmuştur. Nitekim
1992 yılı Şubat ayında gerçekleştirilen bir toplan-
tıda bu kapsayıcı tavrını şu sözlerle ifade etmiştir:
“Herhangi bir grubun, herhangi bir ideolojinin, herhan-
gi bir siyasi teşekkülün güdümünde değiliz. Yüzde 2.5
da değiliz. Yanılanların bize gelmesini temin edelim.”
15
Mehmet Akif İnan’ın bir edebiyatçı ve de şair ola-
rak böyle bir sendikanın başında bulunması bazı
çevreler tarafından tasvip edilmiyor ve sendika mü-
cadelesinin öyle duygusal tonlamalarla veya şiirsel
inceliklerle yürümeyeceği noktasında kanaat belir-
tip itiraz edenler oluyordu. Gerçekten de sendika ve
hak arayışı mücdelesi tarihine baktığımızda özel-
likle ülkemizde masa yumruklayıp slogan atmak,
bol nutuk ve bol gürültü çıkarmanın dışında bir ör-
neği de yoktur. Oysa Akif İnan sendika merkezini
gerektiğinde kültür merkezi gibi kullanıyor ve her
Cumartesi günü şiir ve edebiyat oturumları düzenli-
yordu. Hiç kuşkusuz bu tavır emek mücadelesi için
bir araya gelmiş insanlara dolaylı bir mesajdı.
Kelimeleri bizim gibi düşünmeyen, bizimle aynı saf-
ta olmayan insanların suratına fırlatmak ya da keli-
melerin içini boşaltarak onları slogan olsun diye ıssız
15 Nurettin Sezen; Tanıklığımla Eğitim-Bir ve Mehmet Akif İnan (1992-2000)
,
Eğitim-Bir-Sen Yayınları.
s. 34.
1...,57,58,59,60,61,62,63,64,65,66 68,69,70,71,72,73,74,75,76,77,...172
Powered by FlippingBook