Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 68

66
yerlerde veya galeyana gelmiş kalabalıklarda kul-
lanmak yerine ince duyuş, ince dokunuş sahibi olup
insanları kalplerinden ve gönüllerinden yakalayın,
demek istemektedir. Asıl olan eylem adına her ha-
reketin içerisinde olmak değil, şuurlu birlikteliklerle
ne dediğini bilmek, ne istediğinin farkında olmaktır.
Akif İnan da
bunu şiar edinmişti. Amacına ve gere-
ğine inanmadığı hiçbir eylemin içerisinde yer almı-
yor ve bu konuda arkadaşlarını da uyarmayı kendi-
ne görev biliyordu. Şayet bir eylem hakikatin üstüne
tam oturuyorsa o konuda da canı pahasına mücade-
leden kaçmıyordu. Fikirsel istikrarı onun eylemsel
tavizsizliğiyle örtüşür. Bu özelliğini çocukluğuna
inerek şöyle açıklıyor şair:
“Çocukluğumda oldukça
duygusal, içe dönük, romantik biriydim. Biraz da inatçı-
lığım vardı. Bir hayli de kavgacıydım.”
16
İnatçılık, duy-
gusallık ve kavgacılık kelimeleri sanırım Mehmet
Akif İnan’ı en iyi anlatan kelimeler.
“Çocukluk bü-
yüklüğün babasıdır”
tezini doğru kabul edersek şair
şahsiyetinin şekillenmesinde bu süreci ciddiye alıp
üzerine eğilmek lazımdır.
Duygusallık bizim toplumumuzda her nedense iş-
leri yavaşlatıp ortamı bozan bir durum gibi algılan-
maktadır. Aktif bir insana yakıştırılmayan bir özel-
liktir bu yüzden. Bu biraz da hareket ve aksiyona
yüklediğimiz anlam ve misyonla ilgili bir şartlanma.
Oysa duygu, hareketin hem enerjisi hem de ruhu-
dur. Şairini şöyle konuşturur:
“Bir yeni vakitler gel-
di gelecek/ İçimde sürekli ayak sesleri”
17
Asıl olan ayak
seslerini içinden duyabilmesidir insanın, içinde bir
16 Nurettin Sezen; a.g.y. s.131.
17 M. Akif İnan;
Tenha Sözler, Esra Sanat Yayınları,
s. 51.
1...,58,59,60,61,62,63,64,65,66,67 69,70,71,72,73,74,75,76,77,78,...172
Powered by FlippingBook