 
          110
        
        
          zıplayışımın ilk örneği. Pakdil’den hemen bir mektup ge-
        
        
          liyor. “O ne şiir öyle? Güzel, yer yer olağanüstü” diye
        
        
          yazıyor. Aynı şiiri evde teybe okumuştum. Açıp Üstad
        
        
          Necip Fazıl’a dinlettim bir gün, Üstad, merak ve hayretle
        
        
          dinledi. Sonra şöyle konuştu: “Senin bazı şiirlerini gör-
        
        
          müştüm. Bu, öyle değil. Müşahhastan kalkarak, şiiri mü-
        
        
          cerrede çekiyor, kelimelere ustaca parendeler attırıyorsun.
        
        
          Buna devam etmeni istiyorum.”
        
        
          demişti
        
        
          .
        
        
          Daha başka şeyler de söyledi ama izin verin bende kal-
        
        
          sın. O dinleyişte iki mısraımı ezberlemişti: “Bulutlarda
        
        
          gömülü sedeften yüzün / Dünyanı kuşatmış destansı hü-
        
        
          zün.” Edebiyat’ta çıkan bu şiirlerim dolayısıyla, bir de
        
        
          Ceyhun Atuf Kansu’nun o zaman Barış Gazetesi’nde be-
        
        
          nim hakkımda yazdığı bir yazısı var ki, unutamamışımdır.
        
        
          Özellikle benim “El Gazeli”mi çok sevmiş.”
        
        
          31
        
        
          1969 yılında Nuri Pakdil’in öncülüğünde çıkan
        
        
          Edebiyat
        
        
          dergisinin isim babası Akif İnan’dır. Bu
        
        
          dergi 1980 yılına kadar çeşitli aralıklarla yayımlanır.
        
        
          Başyazarlığını yineNuri Pakdil’in yaptığı bu dergide
        
        
          diğer arkadaşlarıyla beraber Akif İnan düzenli ürün-
        
        
          ler yayımlar. Dergideki birliktelik günlük hayatta
        
        
          da sürüyordu. Birlikteliğin böylesi makbüldü zaten.
        
        
          Nuri Pakdil ona üniversite sınavı
        
        
          için İstanbul’a gel-
        
        
          dikleri bir sırada buluşup sıkı sıkı Erdem Bayazıt’ı
        
        
          işaret etmişti. Erdem Bayazıt ile irtibatı hiç kesme-
        
        
          mesini tembihlemişti. Bu buluşmada Akif İnan, her
        
        
          konuda birlikte hareket etmek üzere Nuri Pakdil’le
        
        
          sözleşip ahitleşir. İlerleyen süreçler içerisinde hep
        
        
          irtibatı devam ettirmişler, hatta belli bir süre Akif
        
        
          İnan Türk Ocağı’nda çalışırken Pakdil’le ocağın üst
        
        
          31
        
        
          
            M. Akif İnan ile Söyleşiler; Eğitim-Bir-Sen Yayınları,
          
        
        
          s. 62.