101
Fazıl’ın bu has odasından neşet etmiştir. Akif İnan’ın
şiirsel itirafında yer aldığı gibi (“Anamı Sorarsan
Büyük Doğudur”)
Büyük Doğu
’nun uzantısından
doğmuştur. Bu sıhriyet sadece şiir ve edebiyatla sı-
nırlı bir akrabalık değil, medeniyet algısı, dünya ve
ahiret görüşünün yanı sıra ortak özlem, ortak sevinç
ve ortak acıları da kapsar. Üstad her zaman bu inan-
mış adamların yanında ve arkasındadır. Dertlerini,
kaygılarını ve de şiirlerini paylaşır. Kimi zaman üs-
tadın dosyalarını Akif İnan’la istişare edip paylaştığı
da olur.
II. Abdülhamit
kitabının yayımlanması bu şe-
kilde olmuştur. İnan’ın anlattığına göre kendisinden
böyle bir eseri yazması istenildiğinde üstad çekim-
ser kalır, Akif İnan arkadaşlarını da yönlendirerek
dokümanları ve belgeleri bir araya getirmekte katkı
sağlar ve bu eserin fikir dünyamıza kazandırılma-
sında pay sahibi olur
.
“
Sevgili Akif; nasip olursa 22 Eylül Cuma akşamı motor-
lu trenle Ankara’da olacağım. Ertesi günü 14 - 15 Şaban
gecesidir. Mubarek ve muazzez gece... O günün akşa-
mı Bağlum’da olmak, akşam namazını orada kılmak ve
Efendimi ziyaret edip seninle şehre dönmek niyetindeyim.
Bütün bir yılın beratlarını o gece kullarına veren Hakkın
bu kudsi gecesinde malum toplantıyı yaparsak çok daha
iyi olur. 26 Eylül’den vazgeçelim de sizin tayin edeceği-
niz kadroyu (14 -15 Şaban) Cumartesi akşam toplayalım.
Hatta mahremiyet sağlanabilirse o akşam Reşat’ta top-
lanalım ve yine güzel bir yemeğini yiyelim. Pazar günü
sabah da ben dönerim. 26 Eylül muhakemesine de girme-
yiveririm. Herhâlde başta Reşat ve sen 22 Eylül akşamı
beni karşılayınız. O akşam da sen evinde etli tarafından