Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 116

114
ni geri alma -yani medeniyet- mücadelesi de yapa-
caktı. Selefi olan (daha önce çıkmış) müşterek du-
yarlıktaki dergilerde olduğu gibi
Mavera
dergisinde
de edebiyat ve medeniyet üzerine yazılar yoğunluk
taşımaktaydı.
Mavera
dergisi 163. sayı (14 cilt) yayımlandıktan son-
ra 1990’da kapandı.
Kendi sahasında en uzun ömür-
lü bir sanat ve edebiyat dergisi olarak Türk edebiyat
tarihinde yerini aldı.
Mavera
dergisini
Büyük Doğu
ve
Diriliş
gibi dergiler-
den ayıran özgün tarafı da belirtmeden geçmeyelim.
Büyük Doğu
farklı dünya görüşlerinden kişilerin de
yazdığı bir dergidir, kurucusu Necip Fazıl’dır. Yani
Büyük Doğu
deyince hemen Necip Fazıl gelir insanın
aklına. Ama
Mavera
deyince tek kişi gelmez, bir ekip,
yedi tane güzel adamla simgeleşen bir medeniyetin
çocukları gelir.
Mavera
içe kapalı bir dergidir ayrıca.
İslami dünya görüşüne bağlı edebiyatçıları bir araya
toplar.
Diriliş
dergisi de Sezai Karakoç’un adı ile öz-
deşleşmiştir. Fakat o da ‘kıyamet aşısı olmuş’ ‘diriliş’
esprisine uygun İslami perspektiften edebiyatçılara
hitap eder.
Mavera
’yı özgün kılan şey bir araya gel-
miş ortak serüvene sahip taşra (Maraş) kökenli genç
edebiyatçıların başlattığı bir edebiyat haraketinin
somut şekli olmasıdır.
Akif İnan’ın
Mavera
dergisinde yayımlanmış
yazılarından bazıları şunlar: Kuran’ın İcazı
34
(Haziran-1978), Televizyon Kültürü (Eylül-1982),
Necip Fazıl’dan Anılar ve Anekdotlar (Temmuz-
34
Bkz. Rasim Özdenören, “Demek ki Yüz Ayı Geride Bırakmışız”,
Mavera
,
Nisan 1985, s. 4-11.
1...,106,107,108,109,110,111,112,113,114,115 117,118,119,120,121,122,123,124,125,126,...172
Powered by FlippingBook