100
anı Akif İnan’ın üslup ve anlatısıyla yer alıyor.
“Has
Odanın Esrarı”
bunlardan biridir. Üstad etrafında-
kileri, eserlerinden çok sohbet ortamları ve konfe-
ranslarıyla etkilemiştir. Akif İnan da buna dâhildir.
Panel
dergisinin Mayıs-Haziran 1990 tarihli sayısına
verdiği mülakatta o, bu has odanın esrarını şöyle an-
latır:
“Üstad’la sayısız hatıramız oldu kuşkusuz. Şimdi
aklıma geleni anlatayım. Üstad, defalarca telefon etmiş ve
aynen şunları söylemiştir:“Yarın geliyorum. En yakın-
larımızı topla. Has odamızın esrarını konuşacağız.” Ben
de, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, rahmetli Cahit
Zarifoğlu gibi arkadaşları toplamışımdır. En yakınlardan
kastı buydu. Oturup gece yarılarına, sabahlara kadar şiir
konuşurduk, derin tasavvufi meseleler konuşurduk, ede-
biyat, fikir konuşurduk.
Üstad’la bir araya geldiğimizde, bizim, saatlerce ideoloji,
din, kavga konuştuğumuz zannedilebilir. Hayır, bun-
ları konuşmazdık biz. Üstad, yukarıda konuştuğumuzu
söylediğim şeylere, “has odamızın esrarı” derdi. Bu ko-
nuşmalarımızda “Ben, odama geçmek için kanalizasyon
temizliyorum. Benim esas söyleyeceklerim bunlardır. Ben,
bunların adamıyım. Öteki meselelerle uğraşıyor olmam,
kavgalarım; işte bu meseleleri konuştuğumuz düzenin,
statünün, devletin oluşması içindir.” gibi cümlelerle dü-
şüncelerini anlatırdı. Üstad bir nizamın hasretini çekiyor-
du ve o nizamında da, üstün fikir, yüksek sanat kaygıları,
derin fikir ve felsefe tartışmaları, inceden inceye tasavvuf
konuları vardı. Gerçekten biz, Üstad’ın asıl derinliğini,
bu tür özel meclislerde tatmışızdır, yakalamışızdır”
30
Diriliş, Edebiyat
ve
Mavera
gibi dergiler hep Necip
30
M. Akif İnan ile Söyleşiler
; Eğitim-Bir-Sen Yayınları, sf.
53.