119
Yaşıt olmalarına rağmen şairlikte kendilerini geride
bıraktığını bir gerçek olarak söylemekten hiç çekin-
mez Akif İnan. Böyle bir kapris geleneği oluşmamış-
tır çünkü hiç bir zaman. İçlerinde en artist ve en şa-
irin Zarifoğlu olduğunu söylemekten güzelliklerini
bu müşterek ruha borçlu adamlar hiç gocunmazlar.
Akif İnan’ın Zarifoğlu’nda gözlemlediği özgün yan-
lardan bazıları şunlar: Gözükara bir cesaret, sosyal
ilişkilerinde pürüzsüz ve engebesiz, yaşından çok
daha genç bir fiziki çevreye bürünmüşlük...
Bu özellikler Zarifoğlu’nun şair kişiliğini şiirinin
önüne çıkarmıştır.
Cesaretinin temelinde dünyanın cesur olanlar için
daha cömert imkânlar bahşedeceğine olan inanç
vardır. Sosyal ilişkilerinde engebesiz ve pürüzsüz-
lük olarak nitelendirilen özellik ise onun kalabalık-
ların orta yerine çöreklenmeden kıyıda durup kendi
iç gündemine uygun yaşamasıdır. İçinde uyuyan bir
serçeyi uyandırma korkusuna benzer bir sükûnet ve
kımıltısızlıkla başarır bunu.
Yaşından çok daha genç bir fiziki çevreye bürünmek-
le kastedilen ise dolaştığı ve uğraştığı alanlar, ilgi sa-
haları, macera mekânlarının çok daha genç olmayı
gerektirecek enerji gerektiren yerler ve ortamlar ol-
ması ile ilgili olsa gerektir. Akif İnan ile Zarifoğlu’nu
sınırlı söyleşi zamanları dışında bir olay ya da olu-
şumun içerisinde göremiyoruz. Hatıralardan böyle
bir izlenim de edinemiyoruz. Bu Zarifoğlu’nun mi-
zacıyla ilgili bir durumdur.
Serazad yapısı Zarifoğlu’nu diğer güzel adamlar-
