GENÇLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
95
X ve Y Kuşağı Öğrencilerin Demografik Özellikleri ve Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Arasındaki İlişki
ve öğretmenlerini aşağılıyorlar’ diyen Socrates (M.Ö. 469-399), kuşaklararası farklılıkları
dile getirerek kendinden sonraki jenerasyonu eleştirmiştir (Clarke, 2017). 20. yy İngiliz
edebiyatının önemli yazarlarından George Orwell (1903-1950), ‘Her kuşak kendini önceki
kuşaktan daha zeki sonraki kuşaktan daha erdemli farz eder’ diyerek bu çatışmanın günü-
müzde de geçerliliğini koruduğuna işaret etmiştir (BWP Group, 2016).
Bu çalışma kuşaklar ve örgütsel vatandaşlık davranışı (ÖVD) ile ilgili bazı temel kavramlara
değinmektedir. Çalışma, çalışma yaşamındaki en aktif kuşaklar olan X ve Y kuşaklarının
ÖVD bakımından farklılık gösterip göstermedikleri ve bu farklılığın iş görme anlayışını ne-
den ve nasıl etkilediğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmada kuşaklar dışında cin-
siyet, pozisyon (Personel, Yönetici), sektör (Kamu, Özel), iş tecrübesi ve gelir düzeyi gibi
bağımsız değişkenler de ÖVD açısından farklılık oluşturup oluşturmadığı incelenmiştir.
Kuşaklar
Alan yazında kuşak kavramını kullanan ilk kişi Alman Sosyolog Karl Mannheim’dir. Mann-
heim’in 1928 ve 1952’de yayınladığı The Problem of Generations adlı makalesinde kuşak
kuramı ortaya atılmıştır. Mannheim’in görüşleri hem akademik hem de iş dünyasında ilgi
görmüş iletişim, davranış, pazarlama ve insan kaynakları alanındaki çalışmalara önayak
olmuştur (Taylor, 2008). Daha sonra Inglehart (1977’den aktaran Gürbüz, 2015:41) ve
Strauss ve Howe (1991’den aktaran Gürbüz, 2015: 41)’un çalışmalarıyla kuram popülerli-
ğini kazanmıştır. Kurama göre, kişiler büyüdüğü dönemin sosyal, tarihi ve siyasal olayla-
rından etkilenir ve bunun sonucu olarak da inanç, değer, tutum ve beklentilerini çalışma
ortamında yansıtırlar. (Gürbüz, 2015:41). Yani, kurama göre kuşaklar sosyal etkileşimlerin
bir sonucu olarak ortaya çıkmakta ve belirli olgulara ve olaylara yönelik ortak bir bilinç,
fikir, dünya görüşü ve deneyim geliştirmektedirler.
Kuşakları sosyolojik açıdan ele alan araştırmacılardan Schewe ve Meredith (2004), aynı
dönemde doğup benzer dış deneyimlerden geçen kişilerin değer, tercih, tutum ve sa-
tın alma alışkanlıklarının hayatları boyunca benzerlik göstereceğini belirterek, bu kişilerin
oluşturduğu topluluğa kohort denilmesi gerektiğini iddia etmiştir. Söz konusu topluluğun
dahil olduğu dönem 20-25 yıllık dönemin aksine bir dış etkene bağlı olarak, İkinci Dünya
Savaşı (1939-1945) örneğindeki gibi, uzun veya kısa olabilir. Schewe ve Meredith (2008)
kohort’u oluşturan unsurları kitle iletişim yeterliliği, okuryazarlık ve sosyal sonuçlar olarak
sıralamış ve aynı olayların farklı toplulukları aynı şekilde etkilemeyeceğine işaret etmiştir.
Örneğin İkinci Dünya Savaşı Brezilya’yı savaşa girmediği için hiç etkilemezken, Rusya’yı
derinden etkilemiştir (Schewe ve Meredith, 2004:52). Murphy (2007), jenerasyonu tarihin
aynı döneminde programlanmış insan topluluğu olarak tanımlamıştır. Araştırmacıya göre
kişiler gelişim dönemlerinde doğru-yanlış ve iyi-kötü gibi kodlamalara maruz kalır ve belli
haber, kahraman, müzik, mizaç, ebeveynlik stili ve eğitim sistemleri gibi ortak olaylarla
kendini geliştirir (Murphy, 2007: 7). Chen (2010), kuşakları belli bir dönemin şekillendirdiği
ve bu nedenle benzer tutum, değer ve yaşam biçimleri olan ve o dönemin özelliklerini taşı-
yan insan topluluğu olarak tanımlarken (Chen, 2010:133), McCrindle ve Wolfinger (2017),
ebeveynlerin ve çocuklarının doğduğu zaman aralığını temel alan ve her bir 20-25 yıllık sü-