Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 182

SU GİBİ AKAN
GENÇLİK YILLARI
Cihan AKTAŞ
- 180 -
radanlıktan duyulan nefretin cümleleri nerede bütünleşiyor,
ne zaman ayrışıyor? 2013 Mart ayında kadınların anlatarak
ve yazarak değiştirme gücünü bulamadıkları yıkıcı şartlar
karşısında tükenmekten kurtulabilecekleri tespitine dayanan
“Öykü şifadır” başlıklı bir konuşma yaptım kadın öykücüleri
konu alan bir sempozyumda. Yıllardır ulusal kadın modeline
sıkıştırılmak istenen, şekilci modernleşmenin ölçülerine uy-
madığı için kamusal alanın kapılarından geçemeyen, moda-
nın her türlü araçla dayattığı ideal kadın formlarının baskısını
duyan, göç yorgunluğuyla hayat kavgasına çekilen, geçindi-
rilme sebebine dayalı evliliklerle mutsuz ve bezgin kadınlar
üzerine denemeler ve öyküler yazıyorum. Mimarlıktan ayrı-
larak bütün zamanımı yazıya ayırma kararımda,
Yeni Devir
yazılarımın okuyucularında bulduğu karşılığın payı büyük.
Destelerle okuyucu mektubu ulaşıyordu elime. O dönemde
internet yoktu tabii. Köşemde fotoğrafım da yoktu. Bu neden-
le bazen ismimden dolayı beni erkek sanan okuyuculardan
mektuplar gelirdi. Bazen de kadın olarak kendi adımla yaz-
maktan vazgeçmeye çağıran mektuplar alırdım. Güneydoğulu
bir âlimin gazetelerde kendi adıyla yazan Müslüman kadın ya-
zarlar gördüğünde hicap duyduğunu söylediğini aktarmışlar-
dı bana. Kadın yazılı kültürden ve dilden dışlanarak zayıf dü-
şürülürken bir taraftan yüceltilen bu zayıflığın aynı zamanda
bir kamusal eksiklik gerekçesi olarak öne sürülmesi kurcalan-
maya değer bir tutarsızlıktı. Kaldı ki Oktay Akbal gibi ulusalcı
yazarlar da başörtüsüyle tahsil yapma mücadelesi veren genç
1...,172,173,174,175,176,177,178,179,180,181 183,184,185,186,187,188,189,190,191,192,...194
Powered by FlippingBook