SU GİBİ AKAN
GENÇLİK YILLARI
Cihan AKTAŞ
- 177 -
peki nasıl vazgeçerim, mümkün mü bu? Sorularımın cevapla-
rını yapı projesi ya da bina bilgisi dersi hocasının açıklamala-
rından çok bir mimarlık dergisini çıkartarak emekli oluncaya
kadar tam elli yıl yayımlamayı başaran Zeki Sayar’ın hatıra-
larında bulabilirdim. 1931’den 1981’e kadar yayımlanmış bir
dergi
Arkitekt
ve ben derginin Anadolu Han’ın 33 no’lu oda-
sındaki bürosuna gittiğimde tarihinin son bir iki yılını yaşıyor-
du. Bunu hissetmiş gibi her gidişimde tomar tomar dergi satın
alıyordum. Şimdi o dergiler nerelerde? Bir cevap veremiyo-
rum bile. Ülke ülke, şehir şehir dolaşırken yaşadığım evlerden
birinin deposunda kalmış olmalı. Kız kardeşim Aynur dergiye
çok yakın olan bir bankada çalışıyordu, onun işten çıkması-
nı bekliyordum, beraber vapurla Kadıköy’e geçiyorduk. Dergi
dolu torbaları taşımama yardım ediyordu. Sorularımın cevap-
ları o tomar tomar dergilerdi işte. Hayatımın merkezinde ki-
tap ve dergi kolileri olacaktı.
Arkitekt
’le ilgili ilginç bir notu çok düşündürücü bulurum.
İlk adı Mimar’mış, ancak 1935’te “Dil Devrimi” ile adından
vazgeçmeye zorlanmış. Yeni isim
Arkitekt
’i Matbuat Umum
Müdürlüğü başta reddetmiş, bunun üzerine yayınlayanlar
Finlandiya kökenli bir kelime olan “Arkkiteht”i Türkçe ile
Fince’nin Ural-Altay dil ailesi ortaklığı gerekçesiyle delil gös-
tererek kabul ettirmeyi başarmışlar.
Arkitekt
sayfalarında bir
taraftan kendimi dahil edeceğim, bana şevk verecek bir mi-
marlık üslubunu araştırırken bir taraftan da mimarlık ve şe-
hircilik üzerine tasavvurlarımı geliştirmeme yardım edecek