SU GİBİ AKAN
GENÇLİK YILLARI
Cihan AKTAŞ
- 181 -
kızları evinin mutfağına dönüp orada kendileri gibi “yobaz”
bir koca beklemeye çağırıyordu.
Başka bir yol vardı bu ikisinin arasında ve bu yolu bulmak
için de aramalıydık. Böyle bir arayışı yansıtan yazılarımdan
bir kısmını İsmet Uçma’nın yönettiği Bir Yayıncılık
Sömürü
Odağında Kadın
başlığı altında kitaplaştırmak istedi. Dosya
hazırlanmıştı, editörü şair Necati Polat beni aradı, konuştuk,
sevinerek kabul ettim. Artık jeneriğinde Cağaloğlu yazılı bir
kitabım olacaktı. Daha önce iki küçük biyografi çalışması yap-
mıştım, Hz. Zeynep ve Hz. Fatıma üzerine; ancak onlar bir
kitap serisi çerçevesinde hazırlanmışlardı. Şimdi elime aldı-
ğımda aceleye getirildiklerini görüyor, bununla birlikte hisset-
tirdikleri heyecanı, samimiyeti öğretici buluyorum.
Sömürü
Odağında Kadın
basıldığında yazar olarak kendime bir güven
duydum, ama kendimi meslekten bir yazar saymak için daha
çok kitap yazmam gerekecekti. Gazetecilik yapmaya çalışsam
da aklım edebiyattaydı. Gazetecilik çalışmaları toplumsal so-
rumluluğumu geliştirme yollarını açacaktı, edebiyat ise kendi
varoluş maceramı çözümlemeye dönük bir kurcalamada, bir
muhasebede derinleşme anlamına gelecekti. Bazı dergi büro-
larında karşılaştığım ihmalkâr ya da üstenci tavırlar nedeniy-
le öykülerimi bir dergiye göndermekten uzak duruyordum.
Bir Yayıncılık ortamı benim açımdan başlangıçlar anlamında
özel bir yere sahip.
Sömürü Odağında Kadın
’ın yayımlandığı
dönemde Bir Yayıncılık’ta tanıştığım başka bir edebiyatçının,
Ahmet Kekeç’in, okuması için verdiğim bir öykümü
Aylık
