SU GİBİ AKAN
GENÇLİK YILLARI
Cihan AKTAŞ
- 169 -
ağabeyim Ümit Aktaş’ın kurduğu zengin kütüphane neleri
okumam gerektiği konusunda sağlam bir alt yapı oluşturmuş-
lardı.
Edebiyat, Hareket, Düşünce, Diriliş
… gibi dergilerle ta-
nışmıştım. Elimde karaladığım çeşitli metinlerle okuduğum
dergilerin bürolarını arayıp buluyor ve bu yolla kendi yazarlık
geleceğimle ilgili bir fikir edinmeye çalışıyordum. Bir kenar-
da oturarak üstatların ve “ağabey” yazarların konuşmalarını
izliyor, duruma göre söze karışıyor, belki böyle bir izlemeye
hakkım olduğunu bildirmeye dönük çabamda aşırıya gitti-
ğim kuruntusuyla an geliyor sessizliğe gömülüyordum: “İşte
yazım, şiirim, hikâyem. Ben de bir şekilde buralarda bir yer-
de bulunmalıyım, bunun nasıl olacağına karar vermem için
lütfen bana yardım edin!” demeye çalışıyordum sessizliğimle.
Yanlış yerde bulunduğunuzu anlatmaya dönük bakışlar bazen
incitici sözlerle size kapıyı gösteriyor. O kapıya bir daha git-
miyordum tabii.
Mütedeyyin yazarların çıkardığı dergilerde edebi metinlerini
ısrarla yayımlamayı sürdüren kadın yazarlara nadiren rastla-
nıyordu. Bu dergilerin bürolarında gerçekleşen edebiyat söy-
leşilerine katılmak istesem de yalnız kalma ihtimalini hesaba
katmadan edemiyordum. Buna karşılık şiir okuma toplantıları
veya Afganistan/Filistin temalı mitinglerde kadınların katılı-
mı göz kamaştırıcıydı. Yazarlık hayatımın ilk yıllarına özgü
arayışlarımda destek ya da paylaşım açısından atıfta bulun-
duğum isimler arasında çok az kadın yazar adı var. Yalnızlık
hissime rağmen edebiyatın konuşulduğu mekânlara gitmek-