84
anası kabul etmek lazımdır ki, daha önceki edebiyatlar-
dır.”
26
Akif İnan’ın medeniyet ve edebiyat ilişkisini
ele aldığı kitapta edebiyat ve politika ilişkisine de
değiniliyor. Bu konuda hüküm açık ve de kesindir:
“Her şey sanatla ilgilidir -hele çağımızda- fakat sanat önce
kendi kendisiyle ilgili olmalıdır.”
Şayet sanatçı ve ede-
biyatçı günlük politikayla, siyasi kavgalarla kendini
meşgul edip bu gündelik sürtüşme ve çekişmelerin
peşine düşerse sanatını bayağılaşmaktan kurtara-
maz.
Akif İnan’a göre edebiyatın vazifesi bir taraftan
milletinin varlığından devşirdiği malzeme ile çatı-
sını kurarken diğer yandan içinde bulunduğu çağ
ile rabıta kurmaktır. Divan edebiyatını, Türk ede-
biyatını besleyen yerli kaynakların başında görür.
Dolayısıyla divan edebiyatı her yönüyle bize ait bir
medeniyetin sanatıdır. Tanzimat sonrası Batı etki-
sinde gelişen edebiyatın malzemesini yerli kaynak-
lardan almadığı açıktır. Bu meyanda Millî Edebiyat
hareketi önemli ve doğal bir çıkış yakalayamadığı
gibi günümüze uzanabilecek çapta büyük sanatçılar
da bulamadı.
Cumhuriyet Dönemi’ne gelindiğinde edebiyatımı-
zın hâli pürmelali konusunda Akif İnan’ı fazla iyim-
ser göremiyoruz. Bu dönem edebiyatını Cumhuriyet
Dönemi edebiyatından kısmen farklı bulan şair,
Cumhuriyet Dönemi edebiyatını Tanzimat edebiya-
tının daha aşırı bir uzantısı olarak görüyor. Önceleri
ilhamını inkılapların genel havasından alan edebi-
26 M. Akif İnan;
Edebiyat veMedeniyet Üzerine, Edebiyet Dergisi Yayınları,
s.
47.