 
          76
        
        
          ve müzmin bir tutum. Bu kompleksin aşılması da
        
        
          Akif İnan’lı eğitim sendikasının ilkeleri arasında:
        
        
          “Edebiyat dersi kitaplarına yalnız batı edebiyatı değil,
        
        
          dünya edebiyatının diğer örnekleri de eklenmelidir. (Arap
        
        
          Fars Uzakdoğu...)”
        
        
          Müfredat programlarının lüzum-
        
        
          suz bilgilerden arındırılması da Eğitim-Bir sendika-
        
        
          sının yaratıcı hoşnutsuzluğa dayalı bir izleğe sahip
        
        
          olduğunun göstergesidir. Öyle görünüyor ki Akif
        
        
          İnan’ın sağlamasını medeniyet değerleriyle yaptığı
        
        
          bu ilkelerin birçoğu günümüze kadar gelen süreçte
        
        
          pratiğe geçme imkânı bulmuştur. Bu imkânı bula-
        
        
          mayanlar da müsait bir zemini yakaladığında ger-
        
        
          çekleşecek niyet ve hedefe sahip görülüyor. ‘Hizmet
        
        
          Sendikacılığı’ kavramı Akif İnan ile yalnızca litera-
        
        
          tür olmakla kalmayıp kendisine değişik alanlarda
        
        
          yaşam alanı bulabilmiştir.
        
        
          25 Temmuz 2005 tarihli Millî Gazete’de Akif İnan’la
        
        
          yapılan bir söyleşide İnan’ın verdiği cevaplardan ba-
        
        
          zısı önerdiği tekliflerin zaman zaman uygulandığını
        
        
          ve başarılı olunduğunu kimi zaman ise uygulandığı
        
        
          hâlde başarıya ulaşamadığını
        
        
          gösteriyor:
        
        
          “Biz öğ-
        
        
          rencilerimizin her kademede öğretmenlerini seçmelerini
        
        
          istiyoruz. Biz öğretmenlerimizin ve öğretim üyelerimi-
        
        
          zin idarecilerini seçmelerini istiyoruz. Yani yönetime ka-
        
        
          tılmalarını istiyoruz. Biz terfi ve taltiflerin ehliyete göre
        
        
          yapılmasını istiyoruz. Belirli süreyi dolduran her eğitim-
        
        
          cinin aynı derecede terfi etmesini adil bir düzen olarak
        
        
          görmüyoruz. Çalışana, kabiliyeti olana daha hızlı yük-
        
        
          selme ve maddi tatmini sağlama imkânları getirilmelidir.
        
        
          Eğitimcilerimizin meslek bakımından eğitilmelerine, ge-
        
        
          liştirilmelerine yönelik değişik tekliflerimiz vardır. Bütün