Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 89

87
Kendi şiiriyle divan şiiri arasındaki bağlantı hak-
kında ise
“Bu ancak bu işi bilenlerin yakalayabilecekleri
boyuttadır.”
yanıtını veriyor. Eski edebiyatın bütün
edebî sanatları yeni bir biçimde Akif İnan’ın şiirin-
de mevcuttur. Bu yönüyle Namık Kemal’in önerdiği
yoldan gittiğini söylüyor. Zira Namık Kemal’in eski
yeni bağlamında şöyle bir sözü vardır:
“Bir eskiyi al,
yeni yap. Bence dahisin.”
AKİF İNAN’IN BAKIŞIYLA ‘DİN VE UYGARLIK’
İlk yazdığı nesirlerde münhasıran edebiyat-medeni-
yet ilişkisini, düz ve ters yönlü olarak ortaya koyan
Akif İnan, 1985 yılında çıkan
“Din ve Uygarlık”
üze-
rine denemelerinde dinin medeniyet üzerindeki çok
yönlü etkilerini Hristiyanlığın geçirdiği serüvenler
bağlamında ele alıyor. Laikliğin doğuşunu, onu do-
ğuran şartlar çerçevesinde Hristiyanlıkta dogma-
tizm ve kilise sultasına dayandırarak temellendir-
meye çalışıyor.
Üç bölümden oluşan
“Din ve Uygarlık”
kitabının bi-
rinci bölümü, Hristiyan Batı’nın Orta Çağ’dan itiba-
ren yaşadığı çatışma ve çelişkiler, rönesans ve reform
hareketleriyle laikliğin doğuşuna kadarki süreç ma-
saya yatırılıyor. Rönesansın İslam’dan intikam alma
hamlesi olduğunu savunan Akif İnan, rönesansın
İslam düşmanlığını kilisenin elinden alarak bunu
yalnız bir din düşmanlığı değil, bir uygarlık kavgası
hâline getirdiğini ifade ediyor.
Daha keskin bir ifadeyle ona göre rönesans ‘İslam’ı
yenebilmek için Hrıstiyanlığın kâfi gelmediğini gör-
menin ve bütün Batılı güçleri –eski Yunan ve Roma
1...,79,80,81,82,83,84,85,86,87,88 90,91,92,93,94,95,96,97,98,99,...172
Powered by FlippingBook