116
mısraları Alâeddin Özdenören şiirinin merkezini
gösterir niteliktedir. Buradaki “dağ” simgesini ha-
yat olarak algılamak mümkündür. Bu “dağ”dan
kendini ölüme atarak kurtulmak isteyen bir özne
vardır burada. Bu, kendini ölüme atarak kurtulmak
hususunu Özdenören şiirinin geneline teşmil ede-
biliriz. “Kaçak” simgesi, konuşan öznenin hayatın
kurallarına uyamadığını göstermektedir. Bu hususu,
toplumsal hayatın kurallarına uyamamak olarak da-
raltabiliriz de. Bu mısralardan çıkan sonuç; başarıl-
ması gereken bir hususun başarılamadığıdır. “
Demir
kapakların altındayım
” mısrası öznenin kendini dışa-
rıya bütünüyle ve sımsıkı kapattığını göstermekte-
dir. Belki de ölüm bu yalnızlığı kırabilecek tek sert
yumruktur. Belki de tek çıkış yolu budur. Yaşanan
yalnızlığın sertliğini,
Gözlerime düşen yağmur damlalarının
Hangi kayalıklardan aktığını anlardın (YGG, 38)
mısralarından anlamak da mümkündür.
Bütün bu sürecin, bu durumun her noktasında ha-
tırlanması gereken mısra,
Sen beni öldükten sonra mı arayacaksın (37)
mısrasıdır. Bu mısra büyük bir kırgınlığın ifadesidir.
Alâeddin Özdenören şiirinde konuşan öznenin ma-
ruz kaldığı şiddet, yalnızlık, çocuk ve ölüm husu-
sundan doğmaktadır. “Hususlarından doğmakta-
dır” yerine “hususundan doğmaktadır” dememin
sebebi, bu üç hususun aslında tek husus olmasın-