83
toplayıp konuştuğunda bağlanılan ipin bacaklarını
kestiğini söyler. Oğlu Kamber babasının kendinde
olmasına, konuşabilmesine sevinir ve ipin bir kısmı-
nı keser. Şehmuz, ayağındaki acının gitmesiyle bera-
ber rahatlar, bunu yüzünden okuruz.
Onu atın üstüne bağlayan ip; bağlayıcıdır, esir edi-
cidir. Şehmuz’un özgürlüğüne manidir. Babası ko-
nuşmaya başlar. Atı anlatır, onu şehre taşıyan tayı
anlatmaya başlar.
Kamber sevinçlidir; çünkü hem şehir görünmüştür
hem de babası konuşmaya başlamıştır.
Atın aldığı, katettiği her yol Şehmuz’u beklenen sona
götürmektedir aslında. Yönetmen bunu; leitmotiv
olarak kullanır. Hastane ve elinde iğne ile bekleyen
doktorlar sonun habercisi, göstericisidir.
Sağanak yağmur, ölümün habercisidir. Oğlu
Kamber’in “Ölüm ne ki baba?” sorusuna cevap verir
babası. Az sayıdaki diyaloglardan birisi filmin son
sahnesinde yer alır. Yönetmen, yazarın
Çok Sesli Bir
Ölüm
öyküsünde olmayan ama başka öykülerinde
olan [Hastalar ve Işıklar, Mor Sinek gibi] bazı cüm-
leleri söyletir Şehmuz’a
: “Ölüm yokluk değil, hiçlik de-
ğil, sönmek değil. İnsanın öz yurduna terhisidir, bir teb-
dil-i mekândır oğul.”
Bu sözlerin ardından şahadet getirerek ölür. Ve at
Şehmuz’u alır götürür, yağmur biteviye yağmakta-
dır.
Çok Sesli Bir Ölüm
; 1977 yılında TRT için çeki-
len bir televizyon filmidir. Dönemin TRT Genel