GENÇLİK ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
15
Sosyal Dışlanma ve Genç Suçluluğu
Bireyin içinde bulunduğu toplumda yaşamını sürdürmede destek olan sağlık, beslenme,
eğitim gibi kurumsal hizmetlerden yeteri kadar faydalanamama veya erişememe sosyal
olarak dışlanma sonucunu beraberinde getirebilmektedir (Saith, 2001, s. 7). Sosyal dış-
lanmanın meydana gelmesiyle sosyal veya fiziksel olarak savunmasız (vulnerability) çocuk
veya gençlerde suç davranışına veya anti sosyal davranışlara yönelme söz konusu ola-
bilmektedir (Kane, 2011, s. 98). Buradan hareketle gencin suç davranışına yönelmesinde
içerisinde yaşadığı toplum tarafından sunulan hizmetlerin gence ulaşabilirliği önemli bir
faktör olarak ele alınmaktadır.
Uygun ve Güvenli Çevrede Yaşama
Konum, ekonomik yapı ve konut tipi yoksulluğun mekânsal dağılımının ölçülmesinde
önemli göstergeler arasındadır. Genel olarak, düşük sosyo-ekonomik seviyedeki bireyler
devlet desteğinin yetersiz olduğu mekânlarda yoğun olarak yaşamlarını sürdürmektedirler
(Lupton ve Power, 2002, s. 119).
Macdonald ve Marsh’a göre sosyal dışlanma yoksul bölgelerde yaşayan gençlerin karşı-
laştıkları birçok sosyal ve ekonomik zorlukları tanımlamada yaygın hale gelmiş bir kavram-
dır (Macdonald ve Marsh, 2001,s. 385).
Hale ve FitzGerald, ceza adalet istatistiklerinin; sosyo ekonomik statü veya yaşanılan çev-
re verilerinde daha çok dezavantajlı grupların; dezavantajlı ve yüksek suç oranlarının bu-
lunduğu bölgelerde yaşamlarını sürdürme eğilimi gösterdiğini ayrıca sosyal dışlanmanın
suç davranışının meydana gelmesinde etkili olduğu gibi suç mağdurlarının ortaya çıkma-
sında da önemli bir değişken olduğunu belirtmektedirler. Bunun yanı sıra uygun ve gü-
venli olmayan yoksul bölgelerde yaşayan ve hali hazırda sosyal olarak dışlanmış bireylerin
yüksek oranda suç mağduru olma olasılığına sahip olduğunu böylece suç davranışının
sosyal dışlanma deneyiminin suç mağduru olma olasılığını da beraberinde getirebildiğini
vurgulamaktadırlar (Hale ve FitzGerald, 2007, s. 139).
Ekonomik alanda yaşanan dışlanma, dezavantajlı yaşam alanlarında yoksul konutlaşmayı,
düşük geliri ve yetersiz hizmetleri beraberinde getirebilmektedir (Ken Peattie, 2007, s.
180). Bireylerin sosyal normlardan sapan davranışlar sergilemeye eğilimli olmasında ge-
nellikle bulunulan çevrenin koşullarının da etkili olduğu düşünülmektedir. Büyük kentlerde
bireylerin sosyo ekonomik özelliklerine göre yaşadıkları mekânların ayrışması ve yoksul
kişilerin kent yaşamından dışlanarak bu alanlarda normlardan sapma gösteren çevreler
edinmelerinde suça olan eğilimi arttırmaktadır (Gough, 2006, s. 35).
Kent ve suç arasındaki ilişkiyi çöküntü alanları boyutunda ele alan Gökulu çöküntü alan-
larının kentin bir bölgesinin fiziki imkânlar açısından yetersiz olması sonucunda bireylerin
yaşam kalitelerine olan olumsuz etkileri üzerinde durmaktadır. Gökulu çöküntü alanları-
nın aynı zamanda sosyal dışlanmayı ve damgalamayı kapsayan mekânlar olduğunu bu
alanlarda yaşayan dışlanmış bireylerin ekonomik açıdan yoksun, toplumsal açıdan dam-