20
Senem Aslan
Denetimli Serbestlikten yararlanan 18 kişi ile gerçekleştirilen derinlemesine görüşmeler-
den elde edilen sonuçlar incelenecektir.
Sosyal Dışlanma Ölçeği toplam 234 kişiye uygulanmış olup cinsiyet dağılımına incelendi-
ğinde büyük çoğunluğun erkek olduğu görülmektedir. Cinsiyet ve suç ilişkisi ele alındığın-
da genel olarak kadınların suç eyleminde bulunma oranlarının erkeklere göre daha düşük
olduğu kriminoloji literatüründe kabul edilen bir görüştür. İçli’nin (İçli, 2004: 1) de belirttiği
üzere suç genel olarak bir erkek davranışıdır. Araştırma bulgularında da görüldüğü gibi
hükümlülerin %97,9’u erkek olup sadece %2,1’i kadındır.
Ölçeği cevaplayan suçlu veya suça bulaşmış kişilerin yaş dağılımı incelendiğinde 24 yaş
ve altı ile 25-29 yaş aralığında kişilerin 30 yaş üzerine göre daha yoğun olduğu görülmek-
tedir. İçli’nin (İçli T., 2004, s.325) de vurguladığı üzere suç biliminde; nüfusun suça katılım
oranı adolesan ve ilk yetişkinlik dönemlerinde en üst seviyeye ulaşıp, daha sonra yaşla
birlikte düşme eğilimi göstermektedir. Gerçekleştirilen saha çalışmasında da benzer bir
eğilim saptanarak suç işlemiş veya suça bulaşmış kişilerin yaş dağılımlarının adolesan ve
ilk yetişkinlik dönemlerinde yoğunlaştığı görülmektedir.
Nicel araştırmaya katılanların %18,2’si ilkokul mezunu iken %38,5’i ortaokul, %28,6’sı
lise, %14,7’si ise üniversite mezunudur. Eğitim durumu ve suç arasındaki ilişki birçok
araştırmaya konu olmuştur.
Suç davranışını açıklamada önemli bir değişken olan eğitim, beyaz yaka suçları dışında
birçok suçlunun düşük eğitim seviyesine sahip olduğu araştırmalara konu edilmektedir.
Alınan eğitim sayesinde bireyler karşılaştıkları problemleri çözmede şiddet yerine daha
barışçıl çözümler geliştirebilmekte, kişisel tatminle birlikte daha yüksek gelir ve statü elde
edeceği işler bulma imkânına sahip olmaktadır. Bu nedenle yüksek eğitim seviyesine sa-
hip kişilerin suç davranışında bulunmaları, eğitim seviyesi düşük olanlara göre daha düşük
bir olasılığa sahiptir (Kızmaz, 2004, s. 292). Birçok çalışma, suçsuzlara göre suçluların
daha az eğitimli bir geçmişe sahip olduğunu gösterir. Suçluların eğitim durumları iyi de-
ğildir ve erken yaşlarda okullarını terk etmeye meyillidirler. Eğitimin suç üzerindeki etkisini
inceleyen çalışmaların geneli bireylerin eğitim seviyelerindeki yükselmenin, bireylerin ye-
tenek ve becerilerini artırdığını, böylece yasal işlerden kazançlarının arttığını ve yasadışı
faaliyetlerin fırsat maliyetinin yükseldiğini vurgulamaktadır (Yıldırım ve Öcal, 2001, s. 9).
Bu nicel araştırmada da görüldüğü gibi örneklemin sadece %14,7 si üniversite mezunu
olduğunu belirtirken %38, 5’i eğitim durumunuz nedir sorusuna ortaokul olarak cevap
vermiştir. Herhangi bir şekilde suç davranışına bulaşmış örneklemin eğitim seviyesinin
yüksek olmadığı görülmektedir.
Nicel araştırmaya katılanların %21, 9’u evli iken %78, 1’i ise bekârdır. Örneklemin büyük
bir çoğunluğunun genç yetişkinlik döneminde bulunmasına rağmen bekar olmaları dik-
kat çekmektedir. TUİK Evlenme ve Boşanma İstatistikleri 2014 verilerine göre erkeklerde
ortalama evlenme yaşı 26,9 iken kadınlarda bu yaş 23,7 dir (TUİK Evlenme ve Boşanma