Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 140

138
Henüz çıkmış olan kitabımı okuduğunu söylemiyor, fakat
sorularıyla onu okuduğunu ve beğendiğini ihsas ediyor;
sırtımızda büyük bir sorumluluk olduğunu da ihtar edi-
yordu. Tasavvufla alakamızı irdeliyordu.”
Akif İnan’ın omuzlarında ve heybetli cüssesinde ta-
şıdığı şey tam da Vahap Akbaş’ın “ağabey sorum-
luluğu” diye ifade ettiği şeydi. Çok konuşmayan,
uzun öğütler vermeyen, ne diyecekse hâl diliyle, ta-
vırlarıyla söylemeye çalışan bir olgunluğun adıydı
onun ağabeyliği. Yazdıklarından çok yaşadıkları ile
hafızada kalması bu yüzdendir.
Akif İnan’ın ölümünün ardından onunla ilgili yazı
yazanlardan biri de onu yetmişli yıllardan beri ta-
nıyan şair Recep Garip’tir.
“Tenha Sözler, Sahibinin
Ardından”
başlığıyla yazdığı yazıda Garip, Akif
İnan’ın ağabeylik yönüne vurgu yapmadan geçmez.
“M. Akif İnan ağabeyi de kaybettik. Ağabeylerimiz bir bir
gidiyorlar önden. Bizim kuşağımızın önemli isimlerin-
dendi. Yüreğimizi harlandıran, umutlandıran, idealistli-
ğimizi güçlendiren, sanata, şiire bakışımızı bir kutsal iş
başında olduğumuzu hissettirerek kararlılığımızı kavi-
leştiren bir gönül adamıydı.”
Onun nasıl bir ağabey-
lik yaptığını ise şu cümlelerle dile getiriyor Recep
Garip:
“İşte M. Akif İnan böyle bir merkezdi. Yanında
olduğunuzda dolardınız. Gönenirdiniz. İçinizi-dışınızı
aydınlatırdı. Sizi kuşatırdı. Sizi tedavi ederdi. Size hedef-
ler belirlerdi. Hedefinizi büyütürdünüz.”
Akif İnan’ın ağabeyliği lafta kalan bir şey değildi
şüphesiz. Onun çevresinde bulunanların ortak görü-
şü, onun öğrenci kardeşleri için koşuşturan, kalacak
1...,130,131,132,133,134,135,136,137,138,139 141,142,143,144,145,146,147,148,149,150,...172
Powered by FlippingBook