131
birbirinin havuzuna döküldükleri intibaını veren
bir niteliğe sahip.
“Gözlerinle baktım göklere yere”
di-
zesi varlığını bir aşkın varlıkta kaybetmek şeklinde
anlaşılabileceği gibi, “gözlerin” ifadesi bu mücerret
durumu somutlaştırmaktadır. Aslında Akif İnan’ın
ilk şiirleri ile son şiirleri arasında ses bakımından
fazlaca bir farklılık yoktur. Rasim Özdenören de bu
kanaattedir.
35
Beyiti önceleyen, hece şiirine divan edebiyatı zevki
katan, modern sıkıntıları medeniyet rüyası içerisin-
de hafifletmeye çalışan asıl itibariyle oldukça güç bir
şiir olmasına rağmen okuyucuya bu güçlüğü yaşat-
mayan bir karaktere sahiptir onun şiirleri. Yaş ile şiir
arasında ilgi kuran ve şiirin genç yaşta insana ancak
kendini yazdırabileceğini savunan bir şairin ileri
yaşlarda yazdığı yorgun şiirlerin farkında olmadı-
ğını söylemek zor. Hayatın insanı yorması ile şiirin
kalp damarlarına yürüyen kanın yavaşlaması aynı
süreçlere tekabül etmektedir.
BİR İSLAM EDEBİYATI VAR MIDIR?
Akif İnan bütün yapıp ettiklerini, düşünüp tasarla-
dıklarını ve ümitlenip hayal ettiklerini İslam hedefi
üzerine bina etmiştir. Onun için hayat ya İslamidir
ya değildir. Bir üçüncü yol yoktur.
Müslümanların ortaya koyduğu edebiyata İslam
edebiyatı, Hristiyanların edebiyatına Hristiyan ede-
biyatı denir. Yaptığı şeyden ziyade yapan kişidir
eylemi İslami ya da gayri İslami kılan. Biri ne ya-
zarsa yazsın Müslüman, diğeri ne yazarsa yazsın
35 Yenişafak
Gazetesi,
10 Ocak 2002.
