131
bilmektedir. Dostlarından birisine, altı ay ömrüm ya
var ya yok, demiştir.
Hastanede, kendisini bunca insanın ziyaretine de
şaşar. Aslında bundan gizli bir gurur duyduğunu
söylemek de mümkün. Gelenlere bakıp söylediği şu
cümle ironi yüklü gibidir: “Bu kadar çok sevenim
olduğunu bilmiyordum.” Böylesi bir ziyaretçi akını,
hele Türkiye’nin dört bir yanından, beklememekte-
dir.
Alâeddin Özdenören, 16 Haziran 2003’de Bursa’dan
taburcu edildi. Bursa’da, hastanede 85 gün kaldı.
16 Haziran’dan on gün sonra, 26 Haziran 2003’te,
Balıkesir’deki evinde Hakkın rahmetine kavuştu. 27
Haziran 2003 Cuma günü, Cuma Namazını müte-
akip kılınan cenaze namazından sonra, Balıkesir’de,
Başçeşme Mezarlığı’na defnedildi. Hastaneye yatı-
şından ölümüne kadar geçen süre üç aydır. O altı ay
hesap etmiştir; ama üç ay sürmüştür.
Bursa’da, hastanede yattığı süre boyunca belirli bir
aşamadan sonra konuşamaması; ancak yazarak ko-
nuşabilmesi kaderin bir cilvesidir. Arkadaşlarıyla,
ziyaretçileriyle yazarak konuşabilir ancak. Acaba bu
sırada kullandığı defter nerededir?
Gırtlağı delindikten sonra kurduğu cümle hem şiire
vukufunu göstermekte, hem de hayatını büyük bir
sadelik ve ustalık içinde özetlemektedir:
“Yalnızlık
geldi gırtlağımıza dayandı. Bakalım onu oradan söküp
alabilecekler mi?”
Başına gelenlerden yakınmaz. “
Mevlam görelim ney-