126
bilir. Hiçbir kelimesini çıkartamayabilirsin. Hiçbir
fazladan kelime ilave edemeyebilirsin. Hiçbir ke-
limesini bir başka kelimeyle değiştiremeyebilirsin.
Mesela,
‘Aynalar Yolumu Kesti’
güzel bir şiir. Fakat
Necip Fazıl’ı Necip Fazıl yapan asıl şiir o değildir.
Nedir,
Otel
Odaları
’dır.
Otel Odaları
, belki öbürü kadar başarılı
bir şiir bile olmayabilir, fakat şairin terennüm ettiği
ruh orada tezahür ve tecelli ediyor.
Kentli bir ruh.
Şiiri ve heceyi ilk defa kentli bir at-
mosferle terennüm ediyor. Şiire, heceye ilk defa
kenti sokuyor. Üstadı, Baudelaire ile karşılaştırıyor-
lar, işte Baudelaire’den aldıydı verdiydi, bunların
hiçbirine zerre kadar itibar etmem ben. Üstadın öne-
mi şurada: Üstat heceye kenti getirmiştir. O,
Sakarya
Destanı
falan, yani onlardan ibaret olsaydı bugün
Necip Fazıl’ı Necip Fazıl yapan şair olarak konu-
şulmazdı.
Başka yönleri konuşulabilirdi, ama şair-
liği konuşulmazdı. Onu o yapan birkaç tane şiiridir,
işte o şiirlerin sonuncusu da
Çile
şiiri,
Senfonya
diye
yazılmış
Çile
’ye dönüştürülmüş. Necip Fazıl o’dur.
Şimdi bu, artık geçilemez. Fakat, Necip Fazıl kendi
poetikasına öyle bağlı ki, kendisinden sonra gelen
şairlerin de o poetika doğrultusunda şiir vermesini
istiyor, onu göremeyince kabul etmiyor. Orhan Veli,
çok ilkel görünüyor onun gözüne.
İkinci Yeni
deli
saçması gibi görünüyor.
Özdenören için ‘Necip Fazıl’ın Selefi’ diyenler var-
dır; ancak bu iddiayı yazıya dökmezler.
“Gıyabımızda söylenmesi geçerli değil. Selefı’yi eğer Asrı
