131
Ankara’da Bir Gün:
Doğal olarak bütün günleri bir-
birine benzemez. Bu, dönem dönem değişir. Çok
geç yatmasına karşın oldukça erken bir saatte uya-
nır. Öğlen 12’ye kadar pazar günkü yazısını bitirir.
Gazeteye elektronik posta yoluyla gönderir.
Anlatmak:
Bir anlatma ustasıdır Özdenören.
Öyküleme yöntemlerine vâkıftır. Denemeleri de yer
yer bir öykü karakteri taşır ve öykücüklerle örül-
müştür. Bir meseleyi anlatmanın en az kırk türlü yo-
lunun bulunduğunu onun yazılarında görebilirsiniz.
Muhatabının anladığına inanana kadar, farklı ifade-
lerle aynı hususu anlatır, örnekler verir. Usanmaz.
Anlatmak onun ırasında baskın bir özelliktir.
Arkadaş:
Yanında bulunmayanlar, onunla sefere çık-
mayanlar belki bilmez; ama onun bir arkadaş can-
lısı olduğu, birlikte yola çıktığı arkadaşlarıyla ilgili
biriktirdiklerinden ve anlattıklarından çıkarılabilir.
Onları ihtimamla yolcu etmesinden,
Mavera
’nın gi-
den güzel yolcuları için en kuşatıcı yazıları Rasim
Özdenören kaleme alır. Cahit Zarifoğlu, Akif İnan,
Alâeddin Özdenören ve Erdem Bayazıt onun yaz-
dıklarını okuduktan sonra daha bir yakından tanınır.
Aşk:
Bu kavram, Rasim Özdenören’in düşünce ya-
zılarında, öykülerinde geniş yer kaplar. Özdenören,
aşkı ve kadını hem çağdaş düşünce hem felsefî
hem de dinî yaklaşımlar ışığı altında bütün boyut-
larıyla tartışır, bu kavramlara yeni açılımlar getirir.
Özellikle aşkı, tensel aşk ve ilahî aşk bağlamında ye-
niden tartışmaya açarken derinlikli görüşler ileri sü-
rer. Son öykü kitapları aşk ve kadın konularını odak