SU GİBİ AKAN
GENÇLİK YILLARI
Rasim
ÖZDENÖREN
- 87 -
Memed’i okuyup iade ettim. O kitabı okumuş olarak Maraş’a
geldim. İnce Memed beni çok etkiledi. Şu açıdan etkiledi, be-
nim okuduğum bütün romanlar İstanbul ağzıyla yazılmıştı, ilk
defa Çukurova ağzıyla, yani bizimMaraş’ın ağzıyla yazılmış, o
ağızla konuşan kahramanlarla karşılaştım. Dedim ki, demek
ki sadece İstanbul ağzıyla yazılmazmış, böyle de yazılabilir-
miş. Tabii kendim yazmak için değil. Bu bende çok önemli,
farklı bir bilinç geliştirdi.
Malatya’dan Maraş’a geldiğimde eski iki arkadaşım beraber bir
roman yazmaya başlamışlar. Bana “Genç yaşta roman yazma
rekoru Oğuz Özdeş’te. Oğuz Özdeş Aşk Istıraptır romanını
17 yaşında yazmış. Biz 15 yaşındayız şayet biz yazıp bitirir-
sek rekoru biz kırmış oluruz.” dediler. Benim cevabım şu oldu:
“Sanat şahsi ve muhteremdir. Siz yazın ve bitirin o romanı ben
bulaşmayayım o işe.” Onlar da sonra bitiremediler o romanı,
niye bitiremediler doğrusu sonra da merak da etmedim, öyle-
ce kaldı onların uğraşı. Böyle yazma fikri yoktu bende, yazma-
dık. Birkaç ay sonra liseye kaydımızı yaptırdık. Dediğim gibi
bize annemiz babamız velilik etmezlerdi, biz kendi göbeğimizi
kendimiz keserdik. Hatırlıyorum, sadece babamın dairesin-
den bir memurun nezaretinde ilkokula kaydımızı yaptırdık.
Onun dışında ben mesela ortaokul kaydımı kendim, liseye
kendim yaptırdım. Maraş’ta cebimizde ufak tefek harçlığımız
da olurdu. Bize
Hamle
adında bir dergi verdiler. Derginin ka-
pağında çini mürekkepten yapılmış bir portre ve “Sait Faik’e
Saygı” diye bir ibare var. Herhalde dedim bu lisenin yayın