SU GİBİ AKAN
GENÇLİK YILLARI
Hüsrev HATEMİ
- 73 -
Lâleli
Beyazıt Meydanı’ndan Aksaray’a götüren caddenin orta-
sında, aynen Harbiye-Elmadağ arasında olduğu gibi ağaçlı
bir kaldırım vardı. Zorunlu muydu bilmiyorum, bu ağaç-
lar, 50’lili yıllarda İmar Faaliyetleri sırasında kesildi. Fen-
Edebiyat Fakültesi karşısında, üzerinde nefis bir talik yazı ile
“Simkeşhâne-i Âmire” yazılı kapı kaldırıldı. Bu yazı şimdi ner-
de acaba? Korunmuşsa, binanın cephesine burada devlete ait
gümüş tel çekilen atölye olduğunu belirtmek için bir anıt gibi
yerleştirilmesi güzel olur.
Lâleli Camii’nin içindeki avluda Üçüncü Mustafa ve Üçüncü
Selim (yani baba oğul) hemen hiç hatırlanmayarak yatıyorlar.
Üçüncü Mustafa’yı şimdiki İstanbul Teknik Üniversitesi bi-
nasını; Üçüncü Selim’i ise Selimiye Kışlasını ve baruthaneler
yaptırdığı, Tophane binasını yenilediği ayrıca Nizam’ı Cedid
hareketini başlattığı ve bestekâr olduğu için asker-sivil, birçok
kurumun, daha sık anması gerek.
1950’li yıllardaVatan veMillet Caddeleri inşaatı başladı. Birçok
ahşap konak, eski mezar hatta bir cami tarihe karıştı. Keşke o
yıllarda mali durumumuz iyi olsaydı da, Haliç Köprüsü gibi
eser o zaman yapılarak, Aksaray-Yeşilköy arasını bu alternatif
yolla açsaydık. Fakat o yıllarda mali durumumuz buna imkân
vermezdi. Mühendislik durumumuz da bugüne göre çok ge-
riydi. Vatan ve Millet Caddelerini açmamak da düşünülemez-
di. 1954 yılında bir gün halam, Gureba Hastahanesi’nde bir
