SU GİBİ AKAN
GENÇLİK YILLARI
Hüsrev HATEMİ
- 68 -
yukarı çıkarken Ahmet Halit Kitabevi, Kanaat Kitabevi, sonra
İnkılap ve Remzi Kitabevleri vardı. Kanaat ile İnkılap arasında
o yıllarda yabancı dil öğrenmek isteyenlerin çok iltifat ettiği
Linguaphone Enstitüsü vardı. Hatırladığıma göre bugünün
500-600 lirası karşılığında bir fiyatla 78 devirli 15-20 plakla
lisan öğrenmeye kalkanlar, sonra bu plakları ya düşük fiyat-
la satarlar veya akraba ve yakınlarından bir öğrenciye hediye
ederlerdi.
Remzi Kitabevi’nin karşısında, bugünkü Kültür Bakanlığı
Yayınları’nın yerinde, Osmanlı devrinden beri orada bulunan
ve 60’lı yıllara kadar devam eden İbrahim Hilmi Çığıraçan
Kitabevi vardı. Kataloğunda Tagore çevirileri, Benjamin
Franklin’in hayatı gibi çeviri eserler yanında, Hüseyin Rahmi
Gürpınar romanları vardı. Çocukluk ve öğrencilik harçlıkla-
rımızla Benjamin Franklin’in hayatını ve birkaç Tagore çe-
virisini alabilmiş, adı çok ilginç gelen “Prens Kalyanamkara
ve Papamkara” hikâyesi adlı kitabı hep sonraya bırakmıştım.
Üniversite bittiği yıl bu kitabı almak istemiş “mevcudu kalma-
dı” cevabını almıştım. O günlerde bir arkadaş bana “Okuyup
da ne yapacaksın bu kitabı!” diyerek biraz üzüntümü hafiflet-
mişti. Yine de burada Prenses Kalyanamkara ve Papamkara’ya
bir selam göndermek istiyorum. Böylece kendimin 1948-1962
yıllarını selamlamış olacağım. Vilayet sırasından yürürsek,
Milli Eğitim Müdürlüğü’ne en yakın yerde hukuk kitapları sa-
tan İsmail Hakkı Akgün Kitabevi vardı.