47
Aşkın Pazarında
Mevlana Dergâhı…
(Işık kararır. Yandığında bir neyzen kenarda
ney üflerken, ortada bir semazen dönmektedir.
Mevlana ve Yunus karşılıklı oturmaktalar…
Semazen, tamamlayıp selamıyla çıkar.)
Mevlana- “
Aşk; davaya benzer, cefa çekmek de
şahide, şahidin yoksa davayı kazanamazsın.”
Yunus- “
Türlü türlü cefanın adını aşk koy-
muşlar
.
”
Mevlana- “
Medresemiz aşktır, müderrisimiz
Yaratan; bizse bilgi elde etmeye uğraşan ta-
lebeleriz…”
Yunus- “
Dört kitabı okuyan bulmadı aşka çare
Ne beyler ne sultanlar ne müderris ne kadı
Aşk anadan doğmadı kimseye kul olmadı
Hükmüne kıldı esir cümle biliş ü yadı”
Mevlana-
(Memnun, keyifli.)
Sübhanallah! “Söz
söyleyen kemâl sahibi olursa, marifet ve ha-
kikat sofrası serilir ve o sofrada her türlü
yemek bulunur. Herkes orada gıdasını bulur.”
Yunus- “
Bir sakiden içtik şarap, Arştan yüce
meyhanesi
Ol sakinin mestleriyiz, canlar onun meyha-
nesi
Bir meclistir meclisiniz, anda ciğer kebap
olur
Bir şemdir burada yanan, güneş onun perva-
nesi”
Mevlana-“
Gönlünde Allah sevgisi arttı mı,
şüphe yok ki Allah
(c.c.)
da seni seviyor.”
Yunus-
Âşığın muradıdır…