52
Yunus Emre
Yunus-
“Bu bir acayip hâldir bu hâle kimse
ermez
İlim ile hikmet ile bunun sırrı bilinmez
Âlem ilmi okuyan, dört mezhep sırrın duyan
Bu bir acayip sırdır, ilme kitaba sığmaz…”
(Işık söner, yanar. Tik taklar duyulur bir
süre… Üç gün sonrasıdır.)
Derviş 5-
Haydi bakalım kardeş, biz sıramızı
savdık… Bu gün dua etme sırası sendedir…
Yunus-
(Ağır adımlarla ve korkarak diğerle-
rinden uzaklaşır… Ellerini kocaman açıp tüm
samimiyetiyle yalvararak…)
Allah’ım… Haddi-
mi aşıp ortak oldum bu sofraya… Bu mertebe
kat etmiş kullarının yanında, yüzümü kara
çıkarma ya Rab! Onlar hangi makbul kulunun
hatırına, senden yemek istiyorlarsa, o kişi-
nin hatırına bana da sofra gönder. Ne olur?
(Diğerinden farklı olarak bu sefer bir ye-
rine iki kap dolusu yemek gelir. Yunus şaş-
kın ve çok memnun…)
Elhamdülillah! Çok şükür
Rabbim, çok şükür!
Derviş 5-
(Memnun, merakla…)
Sübhanallah! Ya
derviş, kimin yüzsuyu hürmetine dua ettin ki
iki sofra birden indi?
Yunus-
Önce siz söyleyin?
Derviş 6-
Biz, Tapduk Emre’nin kapısında
otuz yıl hizmet eden Yunus Emre’nin yüzü
suyu hürmetine dua ediyoruz.
Derviş 5-
Onun hatırına Hak rızıklandırır
bizi…