39
Aşkın Pazarında
“Ey sözlerin aslın bilen, gel de bu söz kan-
dan
(nereden)
gelir
Söz aslını anlamayan, sanır bu söz benden
gelir
Söz karadan aktan değil, yazıp okumaktan de-
ğil
Bu yürüyen halktan değil, Hâlık
(Yaratan)
avazından gelir
Ne elif okudum ne cim, varlığındandır kele-
cim
(sözüm)
Bilmeye yüz bin müneccim, talimim ne yıldız-
dan gelir
Şule
(ışık)
bize aydan değil, Aşk eri bu soy-
dan değil
Rızkımız bu evden değil, derya-yı ummandan
gelir
Biz bir bahane arada, başkaca elden ne gele
Hak çün emir eyler cana bu keleci
(söz)
andan
gelir
Yunus bir dert ile ah et, Kahr
(dert)
evinde
neyler rahat
Bu derde derman keffaret, bir ah ile suz-
dan
(yanma-tutuşma)
gelir”
Tapduk-
Söyle Yunus…
Yunus-
(Ses ile irkilip ayağa fırlar.)
Şeyh’im?
Tapduk-
(Yaklaşır, Yunus onu iskemleye otur-
tur. Başında el pençe, mahcup…)
Söyle ki
kurt düşmesin yaraya… Bir dahi söyle ki der-