39
Nasıl olduğu bilinmez; nüfus kayıtlarına geçirilir-
ken ağabeyinin ismi yazılır: Ahmet Sezai. Ailede,
okulda, sokakta Sezai olarak çağrılır.
BEŞ:
İlk yazısında müstearı Mehmet Leventoğ-
lu’dur. Mehmet’i zaten ismi olarak benimsemiştir,
Leventoğlu ise ailenin asıl lakabıdır.
Amcası, kanun çıktığında soyadı olarak Leventoğ-
lu’nu seçer. Fakat nüfus memuru, bu ismi Arapça
bulduğu için itiraz eder ve listeden bir soy isim se-
çer: Karakoç.
Bu seçiş, bir tesadüf müdür? Akkoyunlulara bir tel-
mih midir? Yoksa Akkoyun’a nisbet olarak mı se-
çilmiştir? Yoksa anne tarafı Karakoçan bölgesinden
geldiği için midir? Bilinmez.
Babası, ailenin en küçük erkek çocuğudur. İlkokulu
bitirmiş, az da olsa medresede okumuştur. Küçük
yaşta kendi işini kurmuş, ticaretle uğraşmış, mani-
fatura dükkânı açmış, kahve işletmiştir.
55 ay fiilen askerlik yapmıştır. Kafkas cephesinde
savaşmış, 2 yıl Rusların elinde esir kalmıştır. Çokça
savaş ve esaret anısı olan, çokça kurşun yarası taşı-
yan, ancak bütün bunları anlatmayan biridir Yasin
Bey.
Aklında birtakım beyitler olan, yeri geldiğinde bun-
ları konuşmasına katan, şiirsever bir babadır.
Osmanlı devletinin sonunu, savaşı, isyanı, İkinci
Dünya Savaşını, pahalılığı, kıtlığı, ölümleri, hasta-
lıkları, servet kayıplarını görmüş bir babadır.