 
          155
        
        
          çıkarabiliriz. Şöyle ki makine gürültüsü ile insan
        
        
          zihnindeki yerini alır, daha makine der demez bu
        
        
          gürültü kafamızda oluşmaya başlar sanki. “Bahçeli
        
        
          ev” ise sessizliği, doğanın şarkısına eşlik edişi, yani
        
        
          saadetiyle durduğu ve olduğu yerde hareket etmek-
        
        
          sizin hayatı kolaylaştırır. Bahçeli evin anlamı vardır
        
        
          sahiden. Bu anlam saadettir. İnsanın aradığı anlam
        
        
          arayışıyla uyuşmaktadır. Makineler ise insana boş
        
        
          vaatler vererek insanın düşlediği huzur ve mutlulu-
        
        
          ğu anlamsız bir boşluktan aşağıya doğru -zihin boş-
        
        
          luğuna- fırlatıverirler.
        
        
          
            EVRENSEL OLMANIN YOLU ULUSAL
          
        
        
          
            OLMAKTAN GEÇER
          
        
        
          Gazel ve kaside örnekleri sunarak geleneği yeniden
        
        
          yaşatma denemeleri yapan Akif İnan, bir taraftan
        
        
          evrensel olana yaklaşırken diğer taraftan ulusal bir
        
        
          aidiyeti de muhafaza eder. Bu konuya Hz. Mevlana
        
        
          gibi yaklaşır:
        
        
          “Ben o pergele benzerim ki bir ayağım
        
        
          inancımın üzerinde öteki ayağımla yetmiş iki milleti do-
        
        
          lanıyorum.”
        
        
          Bir taraftan kendi edebiyatımızı, kendi
        
        
          şiirimizi çok iyi bilirken diğer taraftan dünya edebi-
        
        
          yatını ve şiirini bilmemiz gerekir. Birini bilmek diğe-
        
        
          rindenmuaf olmayı gerektirmez. Ya da sanıldığı gibi
        
        
          ulusal olan evrensel olanı yanından uzaklaştırmaz.
        
        
          Ulusallık bir realitedir. Hangi ulusa aitseniz o ulu-
        
        
          sun özelliklerini yazdıklarınıza yansıtacaksınız do-
        
        
          ğal olarak. Ama aynı zamanda da söyleyiş gücünüz
        
        
          yönünden sanatınızın kolları bütün bir dünyayı sa-
        
        
          rıp sarmalayacaktır. Akif İnan’ın bu konudaki yersiz
        
        
          yaklaşımlara itirazı da bu yöndedir:
        
        
          “Kimileri der ki,
        
        
          ulusal olana yönelince evrensel olma talihi tamamen suya
        
        
          düşer. Katiyyen öyle değil. Şimdi dikkat ediniz. Yunus
        
        
          Emre tamamen bizim inancımızın, dünyamızın, uygarlı-
        
        
          ğımızın bir sanatkârıdır. Ama dikkat ediniz. Yunus Emre