 
          154
        
        
          laşmasıdır. Bu yüzden şaire göre modern kent haya-
        
        
          tı insan fıtratına açılmış bir savaştır. Bahçeli bir evi
        
        
          özlemek bile insanın aslına rücu etmesi, fıtratına sa-
        
        
          hip çıkma arzusudur.
        
        
          Rasim Özdenören’in anlatışıyla Akif İnan, bu mu-
        
        
          hayyel evin zihnî mimarı gibidir. Şöyle anlatıyor
        
        
          Özdenören bu hayali
        
        
          
            :
          
        
        
          “Mehmet Akif İnan, kıyısından
        
        
          geçmekte olduğumuz bir nehrin, kendince beğendiği bir
        
        
          kenarında, hayalen bir çiftlik kurar; orada hayvan yetişti-
        
        
          rir, dışardan satın alınabilecek herhangi bir şeye ihtiyacı
        
        
          olmaz; çiftliğin ürünleriyle maişetini sağlarken, okuyup
        
        
          yazması için de fırsat bulmuş olurdu! Bu hayalini o kadar
        
        
          çok tekrarlardı ki, artık, onun nerede çiftlik kurabileceğini
        
        
          bilir hâle gelmiştik.”
        
        
          41
        
        
          Ömrünce hayalindeki bu bah-
        
        
          çeli evin -çiftliğin- peşine düşer. Onu bir yerde ya-
        
        
          kalar da. Dostlarının anlattığına göre Bolu’da Tekke
        
        
          Köyü’nün yaylasında rastladığı çam ağacından çat-
        
        
          ma evler Akif İnan’ın çok hoşuna gitmiş, etrafı çeşit
        
        
          çeşit bitkiyle kaplı, kuş cıvıltılarından geçilmeyen
        
        
          bu vadi, şairimizin hayallerini iyiden iyiye depreş-
        
        
          tirmiştir.
        
        
          Çevresindekilere hayalindeki evin burası olduğunu,
        
        
          okuma yazma için en müsait yerin burası olduğunu
        
        
          söyleyerek bir anlık bile olsa hayaline karşılık gelen
        
        
          bahçeli evin mutluluğunu yaşamıştır. Anlamı bozan
        
        
          makinelerin dönüşmesi bu olsa gerek. Bir makine
        
        
          neye ve nereye dönüşebilir ki? Kim bilir belki de şa-
        
        
          irin kurduğu gibi bir bahçeli ev hayaline dönüşür.
        
        
          Ne de olsa hayalin hareket kabiliyeti makinelerin
        
        
          hareket kabiliyetinden daha hızlı ve daha çabuktur.
        
        
          Makine ile “bahçeli ev” arasında dönüşme bakımın-
        
        
          dan bir bağ olmadığı hesaba katılırsa burada şairin
        
        
          çok daha derin ve ince bir dönüşümü kastettiğini
        
        
          41 Rasim Özdenören, Yeni Şafak
        
        
          
            Gazetesi,
          
        
        
          20 Ocak 2000.