Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları - page 128

126
yakın durur. Sonraki Akif, önceki Akif’i şair olarak
da insan olarak da hep müstesna bir yere yerleştirir:
“O, büyük bir mütefekkirdir. Milleti için düşünen, ağla-
yan ve sevinen bir baştır. Terennümleri, duygularımızın
ebedi abidelerinden başka bir şey değildir.”
Müslümanların yeryüzündeki kimsesizliği, du-
yarsızlığı ve çaresizliğini her fırsatta dile getirir.
M. Akif Ersoy’la İslami tema ve duyarlık, eylemci
ruhu noktasında müşterek reflekse sahip olmasına
rağmen Necip Fazıl’ın ve Necip Fazıl şiirinin izini
sürmüştür. Necip Fazıl, Akif İnan’ın baktığı yerden
“ideolojik” bir şair olarak görülür. İslam algısı müca-
dele ve direnişi de kapsadığı için ve aynı zamanda
bunu her fırsatta yüksek sesle ifade edip hayatında
bu mücadelenin bedelini ödediği için Necip Fazıl’ın
halkasına dâhil olur.
Yedi Güzel Adam
fotoğrafında
var olduğu kadar, aynı zamanda tam dört inanmış
adamdan biridir ve namusunu çiğnetmeyen Sütçü
İmamların, Asımların neslinden gelir. İkisi de bir
sevgiliden söz açar, ama ikisi de sevgilinin yüzün-
deki duvağı açmaz. Sevgili gizemini daha bir korur.
Akif İnan, bütün şiirlerinde tinsel bir vecheye bü-
rünen sevgiliye hitaben konuşurken, Mehmet Akif
Ersoy arzuladığı millet birliğini ve İslam diriliğini
“Leyla” ile somutlaştırıp Müslümanların tasavvurla-
rına yerleştirmeye çalışır:
“Gel ey Leylâ, gel ey cândan
yakın cânân, uzaklaşma!/ Senin derdinle cânlardan geçen
Mecnûn’la uğraşma!”
Necip Fazıl’ın şiirsel dikkati, memleket coğrafyası
(Büyük Doğu) üzerinde odaklanmaktadır. Mehmet
Akif Ersoy ise bütün İslam coğrafyasının hali pür
1...,118,119,120,121,122,123,124,125,126,127 129,130,131,132,133,134,135,136,137,138,...172
Powered by FlippingBook