SU GİBİ AKAN
GENÇLİK YILLARI
Şûle Yüksel
ŞENLER
- 59 -
namaz kılıyoruz. Hem biliyor musun, biz artık örtünüyoruz
da...”
Ağabeyim bize bir türlü inanamıyor. Tabii bizim kapandığı-
mızı, bunun da ciddiyetini anlayınca çok duygulandı. Tekrar
ağlamaya başladı. Bir süre sonra; “Tamam, ben şimdi Millî
Eğitim’e gidip lise bitirme imtihanlarına yeniden gireceğim ve
fakülteye müracaat edeceğim” dedi. Ağabeyimin daha önceki
okumama niyeti şundan kaynaklanıyordu: “Ben okuyup, çalı-
şacağım da ne olacak? Okuyup para kazanınca babam kendine
içki, annem makyaj malzemesi, kız kardeşlerim açık saçık kı-
yafetler alacaklar. Okumam daha iyi!” derdi. Fakat daha son-
ra bize karşı tavırları çok değişti. Sürekli “Canım, ruhum size
fedâ olsun” diyordu. Hakikaten ağabeyim bizim hidayetimiz
için gayret sarf etti. İki üniversiteye aynı yıl kaydını yaptırdı.
Bir yandan Arap-Fars Filolojisi’ni okuyor, diğer yandan özel
Kimya Fakültesi’ne de devam ediyordu. Babam içkiyi bıraktı.
Annemmakyajı bırakıp namaza başladı; süslü şapkalarını terk
edip, biz üç kardeşle birlikte o da tesettüre riâyet etti.