SU GİBİ AKAN
GENÇLİK YILLARI
Şûle Yüksel
ŞENLER
- 49 -
bayrağa sarılmışım. Başımda üzerine Kıbrıs haritası çizil-
miş, ay-yıldızı, adayı temsil eden yemyeşil bir taç... Ben koca
meydanlarda yazdığım şiiri okuyorum. Şiir değil sanki kon-
ferans metni... On binlerin “Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacak!”,
sloganları bütün caddelerde ve yer yerinden oynuyor... Daha
sonra Kıbrıs Mitingleri epey bir devam etti. 60 yılında ih-
tilâl olduktan sonra biz doğrudan doğruya Adalet Partisi’ne
geçtik. Yalnız biz değil bütün Demokrat Partililer onun ye-
rine kurulan AP’ye geçti. AP’de Gençlik Kolları, Edebiyat ve
Kültür Kolları Başkanı’yım. Ayrıca Türkiye Turizm Cemiyeti
Bakırköy Şubesi Başkanı’yım. Etrafımdaki idare heyetindeki
kişilerin her biri benden yaşça çok büyük, her biri makam ve
mevki sahibi kişiler. İçlerinde en genç benim ama başkan ola-
rak kongrede tekrar beni seçiyorlar.
“Menderes Menderes!”
Menderes rahmetli daha o zaman idamedilmemişti. Menderes
sözünü ağzına alan Yassıada’ya sürülüyor, fişleniyordu. Adalet
Partisi’ne, Demokrat Parti’nin yerini tutacak bir parti diye
girdik o zaman. Öyle konuşuldu, öyle gösterildi. Daha önce
partiye üye değildik, kayıt olduk. Artık resmen çalışan duru-
mundaydım. Gençlik Kolları’nda koşturuyorum. O sırada bü-
yük parti mitingleri yapılıyor fakat Menderes’in ismi dediğim
gibi yasak, ağza alınamıyor. Bütün polis memurları o miting
meydanında, sahnenin orada gözlemci olarak hatibin ağzın-
dan ne çıkacağına bakardı. Bir gün Adalet Partisi’nde böyle bir
miting öncesi avukat, mitingde konuşacak olan kişilerin ko-