25
şardığı tarihî dönüşüm edebiyatımız açısından daha
önemlidir. Sanatlarındaki başarı bir yerde kendi ba-
şarılarıdır. Ama birlikte yaptıkları iş ülkenin başarı-
sıdır. Bu itibarla bu kuşağın Necip Fazıl ve Karakoç
seçimi bence hayati derecede önemlidir. Niçin önle-
rinde hazır duran tekli açıya dalmadılar da bu açıyı
yıkmayı seçtiler? Bu noktanın açığa çıkarılması, üze-
rinde durulması edebiyatımız kadar bizim de hikâ-
yemizdir.
Alâeddin Özdenören’in anlattığı mahalle mektebi,
seher vakti çıkıp gelen derviş, Maraş sokakların-
dan kimseyle konuşmadan ağır ağır yürüyerek ge-
çen “ulu hoca”larla iç içe yaşayan Anadolu mayası,
bu kuşağın dönüşümünde Karakoç kadar etkilidir.
Rasim Özdenören, bir defasında bana,
“Cahit bizimle
arkadaş olmasaydı meselâ solcu bir şair olabilirdi,”
de-
mişti. Üniversite başlangıç yıllarını gözeterek böyle
demişti. Bence bu kuşağı bir arada tuttuğu anlaşılan
Rasim Özdenören de dahil olmak üzere, filmi geriye
sardığımızda, sormamız gereken soru: Hangisi ol-
mazdı?
Çarpılmışlar
Liseyi bitirip üniversiteye geçtikleri aralıkta, hepsi
Rasim Özdenören’in ifadesiyle “hummalı bir arayış”
içindedir. Siyasal açıdan dogmatik bir düzeni ilik-
lerine kadar hissetmektedirler. Milletine yabancılaş-
mayla kendilerine yabancılaşma arasında bir fark
yoktur. Bir noktadan bir noktaya geçecekleri bir ara-
lıkta durmaktadırlar. Hem Alâeddin Özdenören’in
hem Rasim Özdenören’in hatıralarında yer alan or-