47
bağlı olan bu gençler de inançlarından koparılmak
istenilerek zulme maruz bırakılmışlardır. Bunun
üzerine, zalim hükümdarın şerrinden kaçmak için
gözlerden ırak bir yere sığınmışlardır. Orada uzun
bir müddet pasifize edilmiş bir hâlde kalmışlardır.
35
IX.
Rasim Özdenören,
Gül Yetiştiren Adam
’la ilgili olarak
“Kişimiz kendi fantezimizin eseri değil. Ancak bunlar yıl-
larca evlerine kapanmış oldukları için yok farz edilmiş-
lerdir. Oysa yok değiller. Kaç tanesini biz tanıyoruz.”
36
demektedir. Buna rağmen, bunların ötesinde
Gül
Yetiştiren Adam
’ı bir sembol olarak değerlendirmek
lazımdır. İnancıyla bütünleşmiş insanın, dar mana-
sıyla Türkiye’de, geniş manasıyla dünya üzerinde
yıllarca devam eden, müslümanları İslâm’dan uzak-
laştırma çabalarının meydana getirdiği yapay kabuk
altında varlığını -pasifize olmuş haâliyle de olsa- de-
vam ettiren İslami düşüncenin sembolü. Bu sembol
beyinleri keçeleşmeye yüz tutmuş müslümanları ta
derinden sarsacak bir anlam taşımaktadır.
Kur’ân-ı Kerîm’de Ashab-ı Kehf’in kıssası insanlara
ibret olsun diye zikredilmiştir. Aynı surenin 21. aye-
tinde bu ibret şu şekilde geçer:
21.
“Böylece insanları onların hâllerine muttali kıl-
dık ki, öldükten sonra dirilmenin hak olduğuna ve
kıyametin vukuunda hiç şüphe olmadığını bilsin-
ler...”
37
35 Âlim Kahraman; a.g.y.,
36 Cahit Zarifoğlu; a.g.y.
37 Âlim Kahraman; a.g.y., Âyet mealleri Sönmez Yayınevi tarafından
yayınlanan, Fikri Yavuz’un hazırladığı,
Kur’ân-ı Kerîm ve Meâl-i Âlisi
’nden
alınmıştır.
